5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/2735 Esas 2021/1693 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2735
Karar No: 2021/1693
Karar Tarihi: 16.02.2021

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/2735 Esas 2021/1693 Karar Sayılı İlamı

Özet:

19. Ceza Dairesi tarafından incelenen yerel mahkeme kararında, suça yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin yerinde görülmediği için sanık hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin reddedildiği belirtildi. Ancak sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde, 7242 sayılı Kanun'un sanık lehine hükümler içerdiği ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği belirtildi. Bu nedenle, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının araştırılması ve sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu açıklandı. Ayrıca, suçtan doğrudan zarar görmeyen TAPDK'nın davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenlerle, yerel mahkeme kararı bozuldu ve dosyanın mahkemeye gönderilerek yargılamanın devam ettirilmesi kararlaştırıldı.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\"
- 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği
- 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi
- 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
19. Ceza Dairesi         2019/2735 E.  ,  2021/1693 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
    I- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    II- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    1- Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    2- Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan TAPDK"nın davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.