Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8811
Karar No: 2012/26628

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/8811 Esas 2012/26628 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/8811 E.  ,  2012/26628 K.
  • HACZEDILMEZLIK ŞIKAYETI
  • FIILEN KAMU HIZMETINDE KULLANILMA
  • İSPAT YÜKÜ
  • HAVUZ HESABI
  • HACZEDILMEZLIK HAKKINDAN FERAGAT
  • İL ÖZEL İDARELERİNE VE BELEDİYELERE GENEL BÜTÇE VERGİ GELİRLERİNDEN PAY VERİLMESİ HAKKINDA KANUN (5779) Madde 7
  • BELEDİYE KANUNU (5393) Madde 15
  • İCRA VE İFLAS KANUNU (2004) Madde 82
  • İCRA VE İFLAS KANUNU (2004) Madde 16
  • 1982 ANAYASASI (2709) Madde 90

"İçtihat Metni"

ÖZET: 5393 SAYILI BELEDİYE KANUNU’NUN 15/SON MADDE­SİNDE AÇIKÇA HACZEDİLMEZLİK İÇİN VERGİ, RESİM, HARÇ GELİRİ OLMA YA DA “FİİLEN KAMU HİZMETİNDE KULLANILMA” KOŞULLARININ KABUL EDİLMESİ KARŞISINDA, BELEDİYEYE AİT BİR PARANIN HACZEDİLMEZLİĞİ ANCAK FİİLİ DURUMUNUN TESPİTİ İLE BELİRLENMELİDİR. BU KONUDA İSPAT YÜKÜ İSE BORÇLUYA DÜŞMEKTEDİR. BİR DİĞER ANLATIMLA, HAC­ZEDİLEN PARALARIN VERGİ, RESİM, HARÇ GELİRİ OLDUĞUNU YA DA FİİLEN KAMU HİZMETİNDE KULLANILDIĞINI BORÇLU BELEDİYE İSPATLAMALIDIR.

HACZEDİLEN HESABIN HACZİ KABİL OLMAYAN VE HACZİ MÜMKÜN PARALARIN KARIŞTIĞI HAVUZ HESABI NİTELİĞİNDE OLMASI, SÜREKLİ İŞLEM GÖRMESİ, DEVAMLI YATAN VE ÇEKİLEN PARALARIN BULUNMASI KAR­ŞISINDA KALAN BAKİYENİN VERGİ, RESİM VE HARÇ GELİRİNDEN Mİ, YOKSA HACZİ KABİL PARALARDAN MI OLUŞTUĞUNUN BELİRLENMESİNE İMKAN YOKTUR. BU ŞEKİLDE HACZİ KABİL OLMAYAN PARALAR İLE HACZİ MÜMKÜN OLAN PARALARI KARIŞTIRMAK SURETİYLE HAVUZ HESABI OLUŞTURAN BORÇLU BELEDİYE, İDDİASINI İSPAT İMKANINI KENDİSİ KAL­DIRMIŞTIR. BORÇLU BELEDİYENİN HACZİ KABİL OLMAYAN PARALAR İLE HACZİ MÜMKÜN OLAN PARALARINI AYRI HESAPLARDA TUTMASI YERİNE HAVUZ HESABI OLUŞTURMASININ DA İYİ NİYETLE BAĞDAŞMAYACAĞI TARTIŞMASIZDIR. BÖYLE BİR DAVRANIŞ AİHM’NİN AİHS’NİN 6 § 1. VE EK 1 NO’LU PROTOKOL’ÜN 1. MADDELERİNİN İHLALİ SONUCUNU DOĞU­RACAĞI GİBİ, HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI NİTELİĞİNDE DE BULUN­MAKLA, HUKUKÇA KORUNAMAYACAĞI MUHAKKAKTIR. BUNA GÖRE BORÇLU BELEDİYENİN, HESAPLARDAKİ PARALARIN HACZEDİLMEZLİĞİNİ İSPATLA­YAMADIĞININ KABULÜ GEREKİR.

ÖTE YANDAN BORÇLU BELEDİYECE HACZİ KABİL OLMAYAN PARALAR İLE HACZİ MÜMKÜN OLAN PARALARIN AYNI HESAPTA TOPLANMASI VE BİRBİRİNE KARIŞTIRILMASI, HACZEDİLMEZLİK HAKKINDAN FERAGAT OLARAK KABUL EDİLMELİDİR.

Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gön­derilmiş olup, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15/son maddesinde; “Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile, belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirleri haczedilemez.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur.

Ayrıca, 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’un 7. maddesinde; bu Kanunda, belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu düzenlen­miştir.

İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzen­lemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin·de·dar yorumlanması gerekir.

Ayrıca, bir üst norm olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90/4. maddesi ile de; usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklerin düzenlendiği milletlerarası antlaşmaların kanun hükmünde ol­duğu ve uyuşmazlıklarda gözetilmesi gerektiği kuralına yer verilmiştir.

Buna göre, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek 1 nolu Protokol’ün 1. maddesinde; “...Her gerçek ve tüzel kişi, maliki olduğu şeyleri barışçıl bir biçimde kullanma hakkına sahiptir. Kamu yararı gerektirmedikçe ve Ulus­lararası Hukukun genel ilkeleri ile hukukun aradığı koşullara uyulmadıkça, bir kimse mülkiyetinden yoksun bırakılamaz...” hükmü yer almaktadır.

Ek Protokol’ün mülkiyet hakkı ile ilgili 1. maddesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce onanmış ve onaylayan yasada; “...Her hakiki veya hükmi şahıs malların masuniyetine (dokunulmazlığına) riayet edilmesi hakkına maliktir. Herhangi bir kimse ancak amme menfaati icabı olarak ve kanunun derpiş eylediği şartlar ve devletler hukukunun umumi prensipleri dahilinde mülki­yetinden mahrum edilebilir...” ilkelerine yer verilmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 16 Ocak 2007 tarih ve 31277/03 sayılı, Kuzu-Türkiye davası hakkındaki kararında, davacının lehine alınan yargı kararının altı yıldır uygulanmaması, bir diğer anlatımla ilama konu borcun borçlu belediyece ödenmemesi nedeniyle, AİHM’nin AİHS’nin 6 § 1. ve ek 1 no’lu Protokol’ün 1. maddelerinin ihlal edildiği sonucuna vararak tazminata hükmetmiştir.

Yine 17 Ocak 2006 tarih ve 13062/03 sayılı, Kranta-Türkiye davası ve 18 Ekim 2005 tarih ve 74405/01 sayılı Tütüncü ve Diğerleri-Türkiye davası hakkındaki kararında da aynı sonuca varmıştır.

Bütün bu açıklamalar ışığında, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15/son maddesinin dar yorumlanması gerektiği sonucuna varılmalıdır. Maddede açık­ça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da “fiilen kamu hiz­metinde kullanılma” koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir. Bir diğer anlatımla, haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediye ispatlamalıdır. Aksi halde şikayetin reddi gere­kecektir.

Somut olayda haciz konulan borçlu belediyenin banka hesaplarında vergi, resim ve harç gelirleri olduğu gibi haczi kabil paraların da bulunduğu görülmektedir. Haczedilen hesap bu hali ile havuz hesabı niteliğindedir. Hesabın sürekli işlem görüyor olması ve sürekli yatan ve çekilen paraların bulunması karşısında kalan bakiyenin vergi, resim ve harç gelirinden mi, yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkan yoktur. Bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin, iddiasını ispat imkanını kendisi kaldırmıştır. Borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluş­turmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı tartışmasızdır. Böyle bir davranış AİHM’nin AİHS’nin 6 § 1. ve ek 1 no’lu Protokol’ün 1. maddelerinin ihlali so­nucunu doğuracağı gibi, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde de bulunmakla, hukukça korunamayacağı muhakkaktır. Buna göre borçlu belediyenin, he­saplardaki paraların haczedilmezliğini ispatlayamadığının kabulü gerekir.

Öte yandan borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılması, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir.

O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

S o n u ç: Alacaklının temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı yararına (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi