Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2017/3817 Esas 2018/6438 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3817
Karar No: 2018/6438
Karar Tarihi: 25.04.2018

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2017/3817 Esas 2018/6438 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme Sanık ... hakkında verilen hükümleri temyiz ettikten sonra, dosya incelenerek karar verildi. Mahkemece yapılan incelemeler neticesinde, sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığına dair çelişkili raporlar olduğu belirlendi. Bu nedenle, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi'nden rapor alınması gerektiği belirtildi. Ayrıca, sanığın zincirleme suç işlemiş olabileceği ihtimali de incelenerek, bu durumda verilecek cezanın diğer dosyalarda aldığı cezalar ile mahsup edilmesi gerektiği belirtildi. Kararda atıf yapılan kanun maddeleri ise TCK'nın 32. ve 220. maddeleridir.
13. Ceza Dairesi         2017/3817 E.  ,  2018/6438 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    1-Sanık hakkında bozma ilamı öncesi aldırılan Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi"nin 23.06.2010 tarihli raporunda rezidükel psikoz, epilepsi tanısı ile sanığın tam ehliyetli olduğunun belirtilmesi buna karşılık sanığın bozma ilamı öncesi sunduğu temyiz dilekçesi ekinde bulunan 16.02.2010 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda ise 23.02.2009 tarihli hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçları yönünden sanığın şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak derecede şizofreni denilen akıl hastalığı saptandığı ve cezai ehliyetinin olmadığının belirtilmesi, bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada aldırılan Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi"nin 18.05.2016 tarihli raporunda ise Mental retadasyon ve remisyonda psikoz tanısı ile sanığın cezai ehliyetinin tam olduğunun belirtildiğinin anlaşılması karşısında, öncelikle bahsi geçen hastalıkların TCK’nın 32. maddesi ışığında, suç tarihinde işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme (irade) yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli derecede azaltacak nitelikte olup olmadığının, dosya kapsamındaki belirtilen tüm raporlar irdelenmek ve varsa çelişki giderilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden alınacak raporla saptanıp sonucuna göre hükümler kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Kabule göre de; Sanığın katılana ait araçtan 21.01.2009 ve 22.09.2009 tarihlerinde hırsızlık ve mala zarar verme, 28.01.2009 tarihinde ise hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçlarını işlediğinin iddia olunduğu buna karşılık davaya konu iddianamede yanlızca 22.01.2009 tarihli eylemin konu edildiği yine Uyap kayıtları itibariyle yapılan incelemede sanığın katılana yönelik bahsedilen 28.01.2009 tarihli hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçlarına ilişkin olarak hakkında Karşıyaka 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/175Esas 2010/38Karar sayılı 09.02.2010 tarihli mahkumiyet kararlarının Yargıtay 17.Ceza Dairesi"nin 2015/907Esas sayılı ilamı ile onandığı gözetilerek öncelikle sanığın katılana yönelik belirtilen eylemlerine ilişkin tüm soruşturma ve kovuşturma dosyalarının akıbetinin araştırılıp mümkün olanlar için davaların birleştirilmesi mümkün olmayanlar için dosyalarının denetime olanak verecek şekilde getirtilmesi sağlanıp zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması halinde ise belirlenecek cezadan diğer dosyalarda aldığı cezalar mahsup edilmek suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 25.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.