Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3652
Karar No: 2018/262
Karar Tarihi: 06.02.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3652 Esas 2018/262 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olması suçundan yargılandığı davada, yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edildi ve dosya incelendi. Dosyada yer alan belgeler ve yapılan incelemeler sonucunda, sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olduğu ve bu nedenle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği belirtildi. Ancak, sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair belgelerin eksik ve yetersiz olduğu, bu nedenle eksik araştırma yapılarak karar verildiği tespit edildi. Bu nedenle, hükmün kanuna aykırı olduğu ve bozulması gerektiği kararlaştırıldı. Ayrıca, sanık hakkında TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmaması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- TCK'nın 314/2 maddesi (Silahlı terör örgütüne üye olma suçu)
- 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi (Atatürk'ün hatırasına hakaret suçu)
- TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri (Ceza indirimleri, cezanın ertelenmesi, denetimli
16. Ceza Dairesi         2017/3652 E.  ,  2018/262 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Yerel mahkemenin TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyete ilişkin kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi.

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; temyiz aşamasında dosyaya gönderildiği anlaşılan ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ByLock HIS(CGNAT)
    sorgu sonuçlarının CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması, ByLock programı kullanıcı kimliği olan ID numarası ve varsa yazışma içeriklerinin tespiti için "Tespit ve Değerlendirme Tutanağı" ile söz konusu GSM hattının ve cep telefonunun baz istasyonlarını gösterir HTS kaydı getirtilip karşılaştırılması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen eksik ve yetersiz olan yeni ByLock CBS sorgu sonucuna dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    Hapis cezasına mahkumiyetine ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilen sanık hakkında TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süreler ve suç vasfı da dikkate alınarak sanık ve müdafiinin tahliye talebinin reddine, sanığın tutukluluk halinin devamına, 06.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi