21. Hukuk Dairesi 2015/383 E. , 2015/1597 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
K A R A R
Dava, davalı Kurumca davacının hissesini devrettiği şirketlerdeki ortaklığı nedeniyle başlatılan takip sonucunda maaşına konulan haczin kaldırılması, takibin iptali ve kesilen aylıkların iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 2000/1380 sayılı icra takibine konu olan 499. 467,139 TL (499,46 TL) prim borcu ve gecikme zammı ve 2000/1470 sayılı icra takibine konu olan 202.368,119 TL (202,36 TL) tutarındaki prim borcu ve gecikme zammından dolayı kuruma borçlu olmadığının tespitine, bu borç nedeniyle davacının maaş ve mal varlığına konulan haczin kaldırılmasına, dava konusu olan 2000/1670 sayılı icra takibine konu olan alacak (idari para cezası) nedeniyle yargı yolu caiz olmadığından davanın usul yönünden reddine karar verilmiştir. Dairemizce, hükmün, idari para cezasına ilişkin kısmı, bu davada İş Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkeme, 02.12.2014 tarihli 2014/684 E. 2014/1027 K sayılı ilamı ile önceki kararda direnilmesine karar vermiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 1. Maddesinde “Bu Kanunun, senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümlerinin Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmayacağı, geçici 3. Maddesinde ise Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete" de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı HUMK’ nun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” düzenlenmiştir. Anılan düzenleme gereğince uygulanması gerekli olan HUMK"nun 427. maddesindeki 40,00-TL olan kesinlik sınırı ise parasal sınırları değiştiren 5219 sayılı yasanın 2/c maddesi ile 21.7.2004 tarihinden itibaren verilecek kararlarda 1.000,00 TL’ye çıkarılmıştır. Diğer bir deyişle 21.7.2004 tarihinden itibaren verilen kararların temyiz edilebilmesi için hüküm altına alınan miktarın 1.000,00-TL’yi geçmesi gerekir.
Öte yandan HUMK’na 5236 sayılı Yasanın 19.maddesi ile eklenen k-4.maddeye göre ise “Görev, kesin hüküm, istinaf, temyiz, Yargıtay’da duruşma, senetle ispata ve sulh mahkemelerindeki taksim davalarında muhakeme usulünün belirlenmesine ilişkin maddelerdeki parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on milyon lirayı (10,00-TL) aşmayan kısımları dikkate alınmaz.”
2011 yılında bu parasal sınır 1.540,00TL.olarak uygulanmıştır. 17.11.2011 Gün ve 28115 sayılı Resmi Gazetede ilan edilen Maliye Bakanlığı’na ait 410 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, 2011 yılı için belirlenen yeniden değerlendirme oranı % 10,26 olarak öngörülmüştür. Buna göre, 2012 yılında mahkemelerce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 1.690,00. TL.’sini geçmesi gerekir.
Somut olayda, temyize konu dava değeri (asıl alacak tutarı) bu miktarın altındadır.
Bu durumda her ne kadar, mahkemece direnme kararı verilmiş ise de; davaya konu prim alacakları ve idari para cezası ile ilgili hüküm, kesin nitelik taşıdığından miktar itibariyle kesin olup, tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine ve bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Mahkemenin anılan kararının bozulmasına ilişkin dairemizin 2013/13353 E, 2014/14872 K sayılı ve 24.06.2014 günlü ilamının KALDIRILMASINA, davacı ve davalı SGK vekilinin temyiz talebinin, davaya konu prim ve idari para cezasına ilişkin asıl alacak tutarlarının kesinlik sınırının altında kalması nedeni ile reddine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.