1. Hukuk Dairesi 2016/671 E. , 2018/14981 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,VASİYETNAMENİN İPTALİ
Taraflar arasında görülen davada;
Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile miras payı oranında tescil ve intifa hakkının terkini; birleşen dört (... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/231-232-233 ve 234 Esas sayılı) dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile miras payı oranında tescil; birleşen 2 (... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/471 Esas ve ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/351 Esas sayılı) dava ise vasiyetnamenin hükümsüzlüğü ile iptali isteğine ilişkin olup, davacılar, mirasbırakanın yaptığı temlikin mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla gerçekleştirildiğini ve vasiyetnameler ile bağdaşmayan tasarruflarda bulunduğunu ileri sürerek eldeki davaları açmışlardır.
Davalılar ise mirasbırakanın tüm mirasçılara taşınmaz devrettiğini dolayısıyla paylaştırma kastının bulunduğunu ayrıca davalı ... bu savunma dışında satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Asıl dava ile birleşen dört (... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/231-232-233 ve 234 Esas sayılı) dava bakımından muris muvazaası olgusunun sabit olduğu ve paylaştırmada hak dengesinin gözetilmediği gerekçesi ile tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne; asıl davada 2112 parsel sayılı taşınmaz için intifa hakkı sahibi .... aleyhine usulune uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile intifa hakkının terkini isteğinin reddine;birleşen iki (... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/471 Esas ve ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/351 Esas sayılı) dava bakımından 12537 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 1,2 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin muvazaa hukuksal nedenine dayalı dava sonucunda tapu kayıtları iptal edildiğinden vasiyetnamenin geçerliliğini koruduğu gerekçesi ile kat irtifakı kurulmadan önce 12537 parsel sayılı taşınmaz hakkında düzenlenen 11.02.1991 tarihli vasiyetname ile kat irtifakı kurulduktan sonra 12537 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 3 nolu bağımsız bölüm hakkında düzenlenen 08.08.1996 tarihli vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine;birleşen (... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/351 Esas sayılı) dava bakımından 12537 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 7 nolu bağımsız bölümü murisin 23.10.1997 tarihinde üçüncü kişilere satış suretiyle temlik ettiği dolayısıyla sağlararası bir işlemle vasiyetnameden dönmek suretiyle vasiyetnamenin hükümsüz kaldığı gerekçesi ile 7 nolu bağımsız bölüm hakkında düzenlenen 08.08.1996 tarihli vasiyetnamenin iptali isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “... birleşen 2 (... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/471 Esas ve ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/351 Esas sayılı) dava bakımından kat irtifakı kurulmadan önce 12537 parsel sayılı taşınmaz hakkında düzenlenen 11.02.1991 tarihli vasiyetname ile kat irtifakı kurulduktan sonra 12537 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 3 nolu bağımsız bölüm hakkında düzenlenen 08.08.1996 tarihli vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine buna karşın birleşen (... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/351 Esas sayılı) dava bakımından ise murisin dava dışı 3. kişiye 7 nolu bağımsız bölümü devretmesi sağlararası işlemle vasiyetnameden dönmüş olduğu (rücu edildiği) anlamına gelmekle 7 nolu bağımsız bölüm hakkında düzenlenen 08.08.1996 tarihli vasiyetnamenin iptali isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalılar.... ve .... vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine....Somut olaya gelince; mirasbırakan ....in tüm çocuklarına (.... ve davalı ..."e) ve eşine (dava dışı..."ye) taşınmaz verdiği gerçek iradesinin sağlığında hak dengesini gözeterek, kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmak olduğu ve davalılar ...ve ...."in mirasbırakanı .... ile davalı ..."e yaptığı temliklerin de bu amacın bir parçası olduğu, yani çekişme konusu 12528,12529 ve 2112 parsel sayılı taşınmazlar bakımından mal kaçırma iradesinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, asıl dava ile birleşen (... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/234 Esas sayılı) dava bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde 2015/316 esas (eski esas:2010/230) sayılı asıl ve birleştirilen 2010/234 esas sayılı davanın reddine, birleştirilen 2010/231-232-233-351-471 esas sayılı davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ..." nün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 28/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.