20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12450 Karar No: 2017/1651 Karar Tarihi: 28.02.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/12450 Esas 2017/1651 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı Orman Yönetimi, bir taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapusunun iptal edilip Hazine adına tescil edilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, uzman orman bilirkişi kurulunun kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayanarak yaptığı uygulama sonucunda, söz konusu taşınmazın tahdit sınırları dışında kalan bir yerde bulunduğunu tespit etmiş ve davayı reddetmiştir. Yargıtay da bu kararı onamıştır. Kararda, davacının dayandığı 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi hakkında ayrıntılı bilgi verilmemiştir. Ancak kararda söz konusu olan diğer kanunlar şunlardır: 6831 sayılı Orman Kanunu, 3302 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ve genel arazi kadastrosu uygulaması.
20. Hukuk Dairesi 2015/12450 E. , 2017/1651 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı Orman Yönetimi vekilinin kadastro mahkemesine sunduğu 26.02.2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... ada ... parsel (eski ... parsel) sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama çalışmaları sonucu davalı taraf adına tespit edilerek askı ilanına çıkarıldığını ancak taşınmazın bir kısmının kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle bu kısmın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece görevsizlik kararı verilerek, dosya görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş, mahkemece yapılan yargılama neticesinde ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen tahdit sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede seri halde yapılıp 1970 yılında kesinleşmiş orman kadastrosu, 2002 yılında kesinleşmiş 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve aynı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması, 28.01.2013 tarihinde ilân edilmiş 22/2-a uygulaması ve 1954 yılında kesinleşmiş genel arazi kadastrosu uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın yörede 1970 yılında seri bazda yapılan orman kadastrosu ile 2002 yılında 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve aynı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulamasıyla dışarıda kalan taşınmazların orman tahdidinin yapıldığı ve çekişmeli taşınmazın tahdit sınırları dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/02/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.