20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12657 Karar No: 2017/1650 Karar Tarihi: 28.02.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/12657 Esas 2017/1650 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle tamamının orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmesi talebiyle yapılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkeme Kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın tahdit sınırları içine alınan yerlerden olduğuna ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına karar vermiştir. 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine karar verilmiştir.
20. Hukuk Dairesi 2015/12657 E. , 2017/1650 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekilinin kadastro mahkemesine sunduğu 26.02.2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... ada ... parsel (eski ... parsel) ve ... ada ... parsel (eski ... parsel) sayılı taşınmazların 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama çalışmaları sonucu davalı taraf adına tespit edilerek askı ilanına çıkarıldığını ancak taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle tamamının orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece görevsizlik kararı verilerek, dosya görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş, mahkemece yapılan yargılama neticesinde ise davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen tahdit sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede seri halde yapılıp 1970 yılında kesinleşmiş orman kadastrosu, 2002 yılında kesinleşmiş 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve aynı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması, 28.01.2013 tarihinde ilân edilmiş 22/2-a uygulaması ve 1954 yılında kesinleşmiş genel arazi kadastrosu uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın yörede 1970 yılında seri bazda yapılan orman kadastrosunda tahdit sınırları dışında bırakılmış olmasına karşın, 2002 yılında 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve aynı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması ile dışarıda kalan taşınmazların orman tahdidinin yapıldığı ve çekişmeli taşınmazın tahdit sınırları içine alınan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 28/02/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.