Esas No: 2020/130
Karar No: 2022/538
Karar Tarihi: 17.06.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 Esas 2022/538 Karar Sayılı İlamı
T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/130 Esas
KARAR NO : 2022/538
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ: 17/06/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın ...Şubesi’nce dava dışı ... A.Ş.’ne kullandırdığı krediler için davalıların sözleşmeden doğan müteselsil kefilliklerinin bulunduğunu, borçlu şirketin ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine alacağa muacceliyet verildiğini ve aralarında davalıların da bulunduğu kişilere ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine bu kez bankaca icra takibi başlatıldığını, ancak; davalıların borca itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenle itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Antalya ... İcra Müdürlüğünün ...Esas sayılı takip dosyasında borçluların itirazı üzerine İİK'nun 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
İcra takip dosyası ve banka kayıtları getirtilerek incelenmiştir.
Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün ...Esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının ...T. A.Ş., borçluların ...Aş. olduğu, iki ayrı krediden dolayı takip başlatıldığı, ...nolu kredi alacağı ile işlemiş faiz olmak üzere toplam ...TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/borçluların takibe itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, İİK'nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi ... 01/02/2022 tarihli raporunda sonuç olarak; "davacı ....’nin dava dışı banka müşterisi ... A.Ş.’nden takip tarihi olan 30.01.2019 tarihi itibariyle;
Asıl
Krd. Türü Alacak Akdi Faiz Temerrüt Faizi Faizlerin Vergisi Toplam Alacak
Taksitli T.K 231.268,74 11.241,01 1.810,74 652,59 244.973,08
TİC. KMH 2.067,30 - 58,75 2,94 2.128,99
TOPLAM 233.336,04 11.241,01 1.869,49 655,53 247.702,07
şeklinde detaylandırabileceğimiz alacağının bulunduğu ve davalılar ...A.Ş.’nin de dava dışı adı geçen firmaya olan müteselsil kefilliklerinden dolayı her bir davalının ayrı ayrı olmak üzere, toplam ...TL. tutarında sorumluluklarının bulunduğu" sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; dava dışı ...Şirketi ile imzalanan 18.07.2017 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olan davalıların sorumluluklarının bulunup bulunmadığı ve takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu alacak miktarının tespitine ilişkindir.
Akdi ilişkinin incelenmesinde; Davacı Bankanın Antalya Şubesi ile dava dışı ...Şirketi arasında imzalanan 18.07.2017 tarihli 500.000,00-TL limitli Genel kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalıların sözleşme tarihinden sonra kullandırılaracak krediler için süresiz olarak ve 500.000,00-TL limitle müteselsil kefil oldukları, Antalya ... Noterliğinin ... tarih ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği anlaşılmıştır. Antalya ... Noterliği aracılığı ile gönderilen ihtarnamenin davalı borçlulara tebliğ edilemese de; taraflarca imzalanan sözleşmede yazılı olan adreslerine tebliğe çıkarıldığı anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK'nın 68/b maddesinin 1. fıkrası uyarınca, kredi sözleşmesinde gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğuracak olup taraflar arasındaki sözleşmede de yeni adres bildirilmediği sürece sözleşmedeki adrese gönderilecek ihtarın tebliğ edilmiş sayılacağı düzenlenmiş, davalıların temerrüde düştükleri kabul edilmiştir.
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz." düzenlemesi mevcuttur.
6098 Sayılı TBK 584.Maddesinde"Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
(Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz." düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki davalıların kefaletlerinin 6098 Sayılı TBK 583. Vd. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu görülmüştür.
Bütün dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında, davalıların kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu olduğunun, davacı tarafın talebinin yalnızca ticari krediden kaynaklı olduğunun anlaşılması ile mahkememizce esasa alınan bilirkişi raporunda belirtilen bedeller dikkate alınarak, davacı tarafın takipte talep ettiği bedeller ile bağlı kalınmak suretiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine yönelik değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ''...alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir...'' şeklindeki emsal içtihad doğrultusunda kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun kabulüne karar verilen borçlular aleyhine hükmolunan alacağın %20'si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davalıların, Antalya ... İcra Müdürlüğü’nün ... esas numaralı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ İLE; takibin, ...-TL asıl alacak, ...-TL işlemiş akdi faiz, ...TL temerrüt faizi, ...-TL gider vergisi olmak üzere toplam ...-TL üzerinden devamına,
2-Asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren % 33,60 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi UYGULANMASINA,
3-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, ...-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 16.734,11.-TL harçtan peşin olarak alınan 2.915,18.-TL harcın mahsubu ile 13.818,93.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 25.598,12-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 2.915,18.-TL ilk dava masrafı, 7.180,00.-TL TL müzekkere, davetiye, basın ilan gideri ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 10.095,18.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin DAVALlLARDAN müştereken ve müteselsilen ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere gösterecekleri bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ...'in yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/06/2022
Katip ...
E- imzalı
Hakim ...
E- imzalı
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.