MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonolara dayalı kambiyo senedine özgü haciz yoluyla takip yaptığını, bonolardaki keşideci imzasının müvekkiline ait oduğunu, ancak imzanın ... ni temsilen atıldığını, müvekkilinin adının bonolarda ayrıca yazılı olmadığını, müvekkilinin bonolardan sorumlu olmadığını ileri sürerek, bonolar nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, takibin iptalini ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bonolardaki keşideci imzasının davacıya ait olduğunu, davacının bonolardan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, bononun unsurunun tam olması için keşidecinin imzasının bulunmasının yeterli olduğu, davacı tarafça imzanın inkar edilmediği, davacının düzenlediği takip konusu bonolardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tararfından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 28/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.