Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/11362
Karar No: 2016/5666

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/11362 Esas 2016/5666 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2014/11362 E.  ,  2016/5666 K.
  • KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇU
  • HAK YOKSUNLUĞU
  • MÜSADERE
  • YAĞMAYA TEŞEBBÜS
  • BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 109
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 53
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 37
  • CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 322
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN (5320) Madde 8

"İçtihat Metni"

Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ..., ... ve ... savunmanları tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/07/2013 ve 30/06/2014 tarihli tebliğnameleri ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık ... hakkında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Yasanın 109/2-3 ve 53. maddeleri uyarınca hükmolunan 3 yıl 4 ay hapis cezasının 23/09/2011 tarihinde usulen tefhim edilmesine karşın; anılan hükümle ilgili sanık lehine ve/veya aleyhine temyiz davası açılmadığı anlaşılmakla; bu husus inceleme dışı bırakılmış ve tebliğnamedeki düşünce benimsenmemiştir.
Sanıklar ... ve ... savunmanlarının, hükmedilen cezanın süresine göre, süresinden sonra olan duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
I-) Sanık ... hakkında, yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma; sanık ... ve ... hakkında, yağma suçlarından kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında, yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma; sanıklar ..., ..., ... hakkında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna diğer sanıklarla birlikte katılan sanıklar ... ve ... hakkında, 5237 sayılı Yasanın 37. maddesi yerine anılan Yasanın 38. maddesi ile uygulama yapılması, sonuca etkili görülmediğinden,
Polis memuru olan ..."nun, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu, polis kıyafeti ve kimliğini kullanarak işlediğinin kabul edilip anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Yasa"nın 109/3-d maddesinin uygulanmaması, kanuna aykırı ise de; karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve sanık ... hakkında yağma suçu yönünden duruşmalı, diğer suç ve sanıklar yönünden ise duruşmasız inceleme sırasında ileri sürülen savunma doğrultusunda yapılan incelemede;
Sanıklara yükletilen dava konusu yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemlerinin yasada öngörülen suç tipine uygun olarak nitelendirildiği,
İddiaya, savunmalara ve toplanıp karar yerinde gösterilen yeterli kanıtlara göre belirtilen suçların sanıklar tarafından işlendiği,
Soruşturma aşamalarında ileri sürülen iddia, itiraz ve savunmaların incelenip tartışıldığı ve kanıtlara uygun olarak değerlendirildiği,
Yasal ve takdiri arttırıcı ve indirici nedenlerin gözetildiği, Duruşma sonunda oluşan vicdani kanı ve uygulama maddeleri uyarınca cezanın doğru olarak belirlendiği,
Anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-)Sanıkların, hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; ancak,
TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildikleri takdirde, kendi altsoyları üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluklarının sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
2-)Sanık ..."un aracında yapılan aramada ele geçirilen ve üzerinde bilirkişi incelemesi yapılan mühürsüz iki adet plaka ile polis armasına benzeyen iki adet kart hakkında sahtecilik suçundan açılmış bir kamu davası bulunmadığı, ancak dava zamanaşımı içerisinde anılan suçla ilgili her zaman bir kamu davası açılması mümkün olup, iki adet kart ve plakanın sahtecilik suçunun delili olduğu gözetilmeden, Adli Emanetin 2009/3536 numarasında kayıtlı eşyanın müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz dilekçelerinde, sanık ... savunmanları Avukat ... ve Avukat Banu Baytaz"ın temyiz dilekçelerinde ve duruşmada ileri sürdükleri tüm itiraz ve savunmaları ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık ... hakkında yağma suçu yönünden duruşmalı temyiz incelemesi yapılan hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler ile müsadereye ilişkin bölüm çıkarılarak 53. madde yerine, "Sanıkların, kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında, yağma suçundan kurulan beraat; sanıklar ... ve ... hakkında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesine gelince:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Oluş ve dosya kapsamına göre; Azeri uyruklu olan yakınan..."in 1995 yılında Türkiye"ye gelerek ticaret yapmaya başladığı, ... ile ortak oldukları firmanın Rusya ülkesine ihracat yaptığı, sanık ... ile yakınanın bu ticari faaliyet kapsamında tanıştıkları, 2007 yılı içerisinde sanık ... ile ortak iş yaptıkları, Türkiye"de ürettikleri ayakkabıları Rusya"ya ihraç ettikleri, ihraç edilen 460 çift ayakkabının ayıplı olduğu gerekçesiyle iade edilmesi üzerine, 2008 yılının Ekim ayında sanık ..."un bu işten zararlı çıktığını söyleyerek yakınanı iş yerine çağırdığı, sanıklar ... ve ..."un da iş yerinde bulunduğu sırada anılan zarara karşılık yakınanın toplam 40.000 USD bedelindeki senedi imzalayarak sanık ..."a verdiği, sanık ..."un bunu takip eden zaman diliminde, "başkasına satacağını" söyleyerek iade edilen ayakkabıların kendisine teslimini sağladığı, ancak sanık ..."un elindeki senetlerden bir kısmını dahi iade etmeksizin tamamını tahsil etmek için girişimlere başladığı, bu kapsamda yine ekim ayı içerisinde sanıklar Mahmut ve ..."un yakınanla görüşerek senet bedelini ödemesini istedikleri, yakınanın "borcu olmadığını" söyleyerek ödeme yapmadığı, bu aşamadan sonra sadece sanık ..."un senet bedelini tahsil etmek için diğer sanıkları eyleme dahil ettiği, olaydan bir gün önce sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."nun bir kahvehanede buluşarak yakınanı alıykoyma konusunda plan yaptıkları, olay günü olan 22/02/2009 tarihinde sanıklardan ... ..., ... ve ..."nun yakınanın evine gittikleri, polis memuru olarak görev yapan sanık ..."ın üzerinde resmi kıyafet bulunduğu, sanıkların kapıyı açan yakınan ve eşine kimlik gösterip kendilerini polis olarak tanıttıkları, yakınanı karakola götüreceklerini söyleyerek araca bindirdikleri, aracı ..."nın kullandığı, araçtaki diğer iki sanığın yakınanı darp ederek bir mezarlığa götürdükleri, burada yakınanı bağladıkları, sanık ..."ın silahı yakınana doğrultup “seni buraya gömerim” şeklinde tehditlerde bulunduğu, üzerindeki 110 USD, 60 EURO ve 50 TL para ile cep telefonunu aldıkları, yakınanın serbest kalmak için para vermeyi kabul ettiği, bunun üzerine yakınanı tekrar arabaya bindirip bir depoya götürdükleri, yolda araçtan inen..."ın yanına sanık ..."i de alarak depoya geldiği, buradan aldıkları yakınanı sanık ..."ın evine götürdükleri, sanık ..."nün kapıyı açtığı ve onun da kendisini polis olarak tanıttığı, sanıkların bu süreç içerisinde yakınana "parayı nasıl ödeyeceklerini" sordukları, yakınanın "bankadan çekeceğini" söylemesi üzerine, yakınanı ertesi güne kadar tuttukları, sanık ..."ın da bir ara eve geldiği, aralarındaki eylem ve iş birliği doğrultusunda yakınanı parayı ödemesi için darp ettiği, sanıkların bu baskıları sonucunda yakınanın bankadan para çekerek ödeme yapmayı kabul ettiği, ertesi gün saat 08.00 sıralarında hep birlikte bankaya gitmek üzere evden çıktıkları, sanıklar... ve ..."nın yakınanı bir araca bindirdikleri, kalan bir kısım sanıkların da başka araçla takip ettiği, ilk olarak Hadımköy tarafında bir bankaya gittikleri, buradaki ortak hesaptan para çekememeleri üzerine, Yapı Kredi Bankası"nın Aksaray şubesine yöneldikleri, sanıkların bu süreç içerisinde dikkat çekmemek için dışarıda bekledikleri, yakınanın içeri girip hesaptan para çekmeye çalıştığı, ancak hesabın ortak olması nedeniyle işlemin gerçekleşmediği, yakınanın ortağı ile yaptığı telefon görüşmesinden cesaret alarak durumu banka görevlilerine anlattığı, yakınanın dışarı çıkmada gecikme göstermesi üzerine bir terslik olduğunu anlayan sanıkların olay yerinden kaçtıkları, iletişimin tespiti kayıtlarından birbirleri ile görüşme yapan sanıkların kimliklerinin tespit edildiği ve olaydan yaklaşık beş ay kadar sonra önce fotoğraftan yapılan teşhis işleminin sanıklar yakalandığında canlı olarak da yakınan tarafından doğrulandığı olayda;
1-) Sanıklar ..., ... ve ..."in de, sanık ..."un azmettirmesi ile diğer sanıklarla el ve iş birliği içerisinde yakınanı alıkoyup bankadan para çekmesi için zorladıklarının anlaşılması karşısında; adı geçen sanıkların yağmaya teşebbüs suçundan cezalandırılmaları yerine, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
2-) 25/07/2009 tarihli “gıyabından fotoğraflı teşhis tutanağı” başlıklı belge içeriğine göre "teşhis edilen sanık ..."un dava konusu edilmeyen 40.000 USD bedelli senedin imzalanması sırasında olay yerinde bulunduğu, yakınanın zorla alıkonulup bankaya götürülmesi eyleminde olmadığının" belirtildiği, yine 30/07/2009 tarihli ifadeli teşhis tutanaklarında, sanık ... hakkında “tutulduğum eve bir ara geldi bir şeyler konuştu ve ayrıldı” şeklinde beyanlara yer verildiği, yakınanın 29/12/2011 havale tarihli dilekçelerinde sanıklar ... ve ..."un kaçırılma olayında olmadığını, teşhisin yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını belirttiği, sanıkların atılı suçu kabul etmedikleri, diğer sanıkların bir kısmının, olaydan önce kahvehanede oturup konuştuklarını ve yakınanın tutulduğu eve gittiklerini beyan etmelerine karşın, sanıklar... ve ..."den bahsetmediklerinin anlaşılması karşısında; öncelikle yakınanın beyanları arasındaki çelişki giderilerek, yakınana, sanıklar ... ve..."nin 22/02/2009 tarihinden sonra gerçekleşen ve suç teşkil eden haksız fiile ilişkin eylemlere katılıp katılmadığı konusunda ayrıntılı beyanı alınıp, bu konudaki duraksama tamamen ortadan kaldırıldıktan sonra, gereğinde, dosya içerisinde bulunan ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından ayrı ayrı üç adet CD içerisinde gönderilen iletişimin tespitine ilişkin tüm kayıtlar ile sanıkların olay tarihinde kullandıkları telefon kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sanıklar ... ve ..."un, 22/02/2009 tarihinde yakınanın zorla alıkonulması eylemini gerçekleştiren diğer sanıklarla görüşme yapıp yapmadığı ve telefonunun olay yerinin yakınından sinyal alıp almadığı saptandıktan sonra sonucuna göre, sanıkların hukuki durumlarının tayini gerekirken, eksik soruşturma ile sanıkların mahkumiyetine dayanak teşkil eden kanıtların nelerden ibaret olduğu yasal ve yeterli gerekçe ile ortaya konulmaksızın yazılı şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ilişkin sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden Sayın ..."un karşı görüşü ile oyçokluğu, diğer hükümler yönünden ise oybirliğiyle alınan karar 13/07/2016 günü Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ...’un katıldığı oturumda, sanık ..."nun yüzüne karşı açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.

Karşı Oy:
Oluşa, dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; sanık ..."un, yakınana yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemine diğer sanıklar ile birlikle katıldığı anlaşıldığından, anılan sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın 109/2-3. maddesi uyarınca kurulan 3 yıl 4 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünde isabetsizlik bulunmamaktadır.
24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması hususunun infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden hükmün mevcut hali ile onanması gerektiği inancı ile sayın çoğunluğun bozma doğrultusundaki düşüncesine iştirak olunmamıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi