16. Hukuk Dairesi 2020/10330 E. , 2021/2376 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "önceki tarihli bozma ilamına uyulduğu halde gereklerinin yerine getirilmediği açıklanarak, davacının dayandığı tapu kaydının, yerel bilirkişiler yardımı ve teknik bilirkişi eliyle uygulanıp kapsamının belirlenmesi, kaydın kapsamı belirlenirken komşu parsel tutanaklarından yararlanılması, teknik bilirkişilere kaydın kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi, dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği ve kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 159 ada 113 parsel sayılı taşınmazın 03.10.2018 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 20.776,81 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacılar ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz ve tam olarak yerine getirilmesi zorunludur. Hükmüne uyulan bozma ilamında, davacı yanın dayandığı tapu kaydının uygulanarak kapsamının belirlenmesi ve yöntemince zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilmiştir. Davacı tarafın dayandığı 13.11.1972 tarih 2 sıra numaralı 91.900,00 metrekare miktarındaki tapu kaydı; kuzeyinde “büyük dere”, güneyinde “Yıldırım Düşeği”, doğusunda “Almalının Araba Yolu” ve batısında ise “Hatice Pınarına Giden Göç Yolu” sınırlarını ihtiva etmekte olup, tapu kaydı sınırında okunan “büyükdere” ve “Yıldırım Düşeği” hudutları nedeni ile gayri sabit sınırlıdır. Mahallinde icra edilen 26.09.2018 tarihli keşif sırasında yapılan uygulamaya göre kaydın, çok geniş alanı içine aldığı anlaşılmakta olup, hangi iki sınırın kesişim noktasından, tapu kaydına miktarı ile kapsam tayin edilirse edilsin çekişmeli taşınmazı kapsama imkanının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının dayandığı tapu kaydına Mahkemece değer verilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, zilyetlik hukuki nedenine dayalı olarak yapılan araştırma ve inceleme son derece yetersiz olup, mahalli bilirkişi ve tanıkların zilyetlik yönünden soyut ve çelişkili beyanlarına itibar edildiği gibi, taşınmaz bölümleri üzerinde bir zilyetlik mevcut ise, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, taşınmazın evveliyatı itibari ile davacıların murislerine ait ise hangi hukuki yolla davacılara intikal ettiği ve davacıların taşınmaz üzerinde iktisaba elverişli bir zilyetliğinin bulunup bulunmadığı ayrıntılı olarak sorulup saptanılmamış, beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmemiş; dosya kapsamındaki ziraatçi bilirkişi raporları, taşınmazın niteliği hususunda birbiri ile çeliştiği halde 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış; hava fotoğrafları incelenmiş olmakla birlikte 07.01.2015 havale tarihli jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporunda, taşınmazda 1985 tarihinde kullanım bulunmadığı bildirildiği, 08.06.2018 tarihli jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporunda bu kez taşınmazın belirtilen tarihte işlendiği belirtilerek, raporlar arasında çelişki yaratıldığı halde bu çelişki üzerinde durulmamış; diğer yandan 11.12.2018 tarihli zirai bilirkişi raporuna ekli fotoğraflarda taşınmazların üzerinin taş ve yabani otlarla kaplı olup, üzerinde imar-ihya faaliyeti yapılmadığı ve çevre parsellerle belirleyici nitelikte sınırlarının da bulunmadığı gözlemlendiği halde, davacı yararına iktisap koşullarının ne şekilde oluştuğu da karar yerinde tartışılıp değerlendirilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu Köyü/Mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü"nden, bu fotoğraftan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında seçilecek 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun bir zilyetlik bulunup bulunmadığı, davacıların murislerine ait olduğunun belirtilmesi halinde davacılara hangi hukuki yolla intikal ettiği, çekişmeli taşınmaz öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, önceki tarihli zirai bilirkişi raporları da irdelenmek ve taşınmazın farklı özellikteki kısımları ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlar ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan ve taşınmazın her yönden çekilmiş ve sınırları kabaca işaretlenmiş renkli fotoğraflarını da içeren, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazların sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazların kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, dosyada bulunan 1985 ve 1999 tarihli hava fotoğrafları ile yukarıda belirtilen tarihlerdeki hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi ve rapor içeriğinde önceki bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler üzerinde durularak bu çelişkilerin yöntemince tartışılıp giderilmesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle ve bilirkişi ve tanık sözleri ile teknik bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden ve taşınmazın panaromik fotoğraflarında gözlemlenen niteliği dikkate alındığında iktisap koşullarının ne şekilde oluştuğu karar yerinde tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabesiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.