Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11391
Karar No: 2017/3386
Karar Tarihi: 25.04.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/11391 Esas 2017/3386 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/11391 E.  ,  2017/3386 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.07.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı, hissedarı olduğu 102 ada 248 parselde kayıtlı taşınmazın hissedarlarından olan ...’ın 1/5 hissesini, 05.07.2013 tarihinde davalı ...’a sattığını, davacıya bildirimde bulunulmadığını beyan ederek önalım hakkına dayalı olarak davalının hissesinin iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Ancak davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir.
    ./..

    Somut olaya gelince; davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin paydaşı oldukları 102 ada 248 sayılı parselde, paydaşlardan Hamdi Yalçın’ın 1/5 payını 05.07.2013 tarihinde satış bedelini 12.000,00 TL göstererek davalıya sattığını, gerçekte satış satış bedelinin 1.000,00 TL iken muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini belirterek mahkemece takdir edilecek gerçek satış bedeli üzerinden önalım hakkı tanınmasını istemiştir.
    Davalı ise, dava konusu payın gerçek satış bedelinin tapuda gösterilen 12.000,00 TL olduğunu beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece 10.10.2014 tarihinde yapılan keşif sonucu sunulan bilirkişi raporuna göre pay satışının yapıldığı tarihte dava konusu payın değerinin 1.051,80 TL olduğu, her ne kadar dava konusu payın değeri tapuda 12.000,00 TL olarak bildirilmiş ise de bilirkişi raporu ve keşifte dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına göre davacının bedelde muvazaa iddiası kabul edilerek belirlenen bedel ile tapu harç ve masrafları toplamı 1.396,80 TL depo ettirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arz eder.
    Ne var ki, davacı tanıklarının tahmin ve duyuma dayalı olarak beyanda bulundukları, satış işlemine ilişkin görgüye dayalı bilgileri bulunmadığından muvazaa iddiası ispatlanamamıştır. Bu durumda mahkemece, davacıya tapuda gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan toplam bedel üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak, kullanılacağının beyan edilmesi halinde tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden dava harcı ikmal ettirilerek, daha önce yatırılan önalım bedeli ile tapuda gösterilen bedel arasındaki farkı depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi