
Esas No: 2015/11648
Karar No: 2017/3383
Karar Tarihi: 25.04.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/11648 Esas 2017/3383 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.10.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, 728 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiş, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/511 Esas sayılı dosyası ile açılan doğru verasetin sübutu için açtıkları davanın neticesinin beklenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMK"nın 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu itibarla, paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Temyiz eden davalılar vekili dosyada mevcut bulunan veraset ilamlarına göre ikinci eşin de mirasçı olarak gösterildiğini ancak murisin ikinci eşiyle medeni kanundan sonra evlendiğini, evliğinin yok sayılması gerektiğini, bu nedenle muris ...’ın nüfusa kayıtlı mirasa muhatap tek eşinin Medine olduğunu, doğru verasetin sübutu için dava açtıklarını beyan etmiştir. Ortaklığın giderilmesi davalarında tapu malikinin mirasçılarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Mahkemece, açılan davanın sonucunun beklenmesi oluşacak son kayda göre taraf teşkilinin sağlanarak işin esasının incelenmesi gerekir.
Bu nedenle, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilecek karar ile satışına karar verilen dava konusu taşınmazın pay ve paydaşlık durumu değişebileceğinden açılan dava 6100 sayılı HMK"nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele teşkil eder. Mahkemece sözü geçen davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden taşınmazın satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, hüküm kısmının ikinci bendinde “satış bedelinden yargılama gider, vekalet ücreti, ve harç çıktıktan sonra arta kalan paranın tamamının dosyaya sunulan 03/02/2014 tarihli bilirkişi raporundaki oranları doğrultusunda davacı ile davalılar arasında paylaştırılmasına”, hükmün üçüncü bendinde “satış sonrasında elde edilecek bedelinden binde 11,38 oranında harcın, davacı ile davalıların payları oranında alınmasına, bu harç düşürüldükten sonra kalan miktarın davacı ile davalıların dosyaya sunulan 03/02/2014 tarihli bilirkişi raporundaki oranları doğrultusunda TAKSİM VE TEVZİİ’ne ” karar verilerek iki defa satış bedelinin dağıtılması ve hem mahsup, hem de yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle ilgili karar verilmek suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, yine dava konusu taşınmazda elbirliği halinde mülkiyet söz konusu olduğundan taşınmazların satış bedelinin taraflara tapu kaydı ve veraset ilamındaki payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 25.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.