Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4456
Karar No: 2018/5374
Karar Tarihi: 04.10.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/4456 Esas 2018/5374 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/4456 E.  ,  2018/5374 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: İCRA MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ: İİK"NUN 333/A MADDESİNE MUHALEFET


    Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi suçundan sanık ..."ın İİK"nun 333/a maddesi, TCK"nun 52/2 maddesi uyarınca 6 ay hapis ve 10.000 lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün temyizi üzerine 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucu özetle; “sanığın üzerine atılı İİK"nun 333/a maddesinde belirtilen suçun oluşabilmesi için sanığın eyleminin başka bir suç oluşturmaması gerektiği, müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü hususların ispatlanması halinde sanığın eyleminin İİK"nun 331. maddesinde müeyyideye bağlanan alacaklılarına zarara uğratmak kastıyla mevcudunu eksiltme suçuna uyabileceği anlaşılmakla, mahkemece sanığın beraati yerine yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi, kabule göre de; diğer sanıklar hakkındaki şikayetten vazgeçmenin TCK"nun 73/5, fıkrası uyarınca sanığa da sirayet edip etmeyeceğinin tartışılmaması, aynı gerekçe ile hapis cezasının asgari hadden para cezasının ise asgari hadden ayrılarak tayin edilmesi ve hapis cezasının tedbir veya para cezasına çevrilmesinin yasa uyarınca imkan dahilinde olmasına karşın CMK gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle teciline ve paraya çevrilemeyeceğine karar verilmesi, birden fazla dosyada sanık hakkında benzer yargılamaların bulunduğunun anlaşılması karşısında TCK"nun 43/2. fıkrası aracılığı ile birinci fıkrasının uygulanmasının gerekip gerekmediğinin tartışılmaması ve yargılaması devam eden diğer dosyaların birleştirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.Yerel mahkemece bozmaya uyularak (5/3/2013 günlü oturumda) yapılan yargılamada, sanık hakkında aynı suç nedeniyle görülmekte olan 2012/211, 2013/7, 141 ve 212 esas sayılı dosyalarla birleştirilmiş olup, karar oturumunda ise “Yargıtay bozma ilamında gösterilen gerekçenin isabetli olmadığı kanaatine varılmakla bozma ilamına karşı direnilmesine dair hüküm kurulmuş ve ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi suçundan sanık ..."ın İİK"nun 333/a maddesi, TCK"nun 52/2 maddesi uyarınca beş kez 6"şar ay hapis ve 10.000"er lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ve eski hükümde direnilmesine karar verilerek, dosya 02.12.2016 günlü 6763 sayılı CMK ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 36. maddesi gereğince dairemize gönderilmiş, daire tarafından yapılan inceleme sonucunda yine yasa gereğince dosya Ceza Genel Kurulu"na gönderilmiştir. Ceza Genel Kurulu tarafından yapılan incelemede ise yerel mahkemenin son uygulamasının direnme niteliğinde olmayıp bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmış olması nedeniyle yeni hüküm niteliğinde olup dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere özel daireye gönderilmesine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya daireye gönderilmiş, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
    Bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Müşteki vekili tarafından sanığa isnat edilen suçun İİK"nun 333/a maddesinde; “ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları taktirde, bu işlem ve eylemin başka bir oluşturmaması halinde, alacaklının şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlendiği dikkate alındığında atılı suçun oluşabilmesi için sanığın bu eyleminin başka bir suç oluşturmaması gerekmektedir. Müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü hususların ispatlanması halinde sanığın eyleminin İİK"nun 331. maddesinde müeyyideye bağlanan alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla mevcudunu eksiltme suçuna uyabileceği araştırılmaksızın borçlu şirketin kanuni temsilcisinin sanık ... olmadığı gerekçesiyle belirtilen maddedeki suçun oluşmayacağı belirtilmiş ise de; öncelikle takibin kesinleştiği tarih itibariyle sanığın kastının tayini açısından yetkilisi olduğu şirkete ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, aktif ve pasifinin borçlarını karşılamaya yeterli olup olmadığının belirlendikten (kesinleşmiş icra takip dosyalarındaki alacağın da pasif bölüme dahil edilerek) sonra sanığın durumunun takdiri gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    1- Aynı gerekçe ile hapis cezasının asgari hadden, para cezasının ise asgari hadden ayrılarak tayin edilmesi,
    2- Sanık hakkında verilen cezanın paraya çevrilemeyeceğine ve cezanın tecil edilemeyeceğine ilişkin İİK"nun 352/b maddesi 31.05.2005 gün ve 5358 sayılı Yasanın 23. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı halde, verilen cezanın tecilinin ve hürriyeti bağlayıcı cezanın para cezası ve tedbire çevrilmesinin imkan dahilinde olduğunun gözetilmemesi,
    3- Sanık hakkında birlişen birden fazla dosyada hüküm kurulması karşısında TCK"nun 43. maddesinin 2. Fıkrası delalatiyle 43/1. fıkrasının uygulanmasının gerekip gerekmediğinin tartışılmaması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafii temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı kanunun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 04.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi