Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11766 Esas 2017/1639 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11766
Karar No: 2017/1639
Karar Tarihi: 28.02.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11766 Esas 2017/1639 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, kadastro tespiti sonrasında yapılan itiraz üzerine açılmıştır. İncelenen dosya kapsamına göre, taşınmazın bir bölümü (B) davalı adına kayıt ve tescil edilirken, diğer bölümü (A) orman kadastrosuna göre Hazine adına kayıt ve tescil edilmiştir. Kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve araştırmaya göre, (B) bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek adına tescil kararı verilen kişi yararına zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu, (A) bölümünün ise orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, dava kısmen kabul edilmiş ve (A) bölümü kadastro tespitin iptali ile Hazine adına kayıt ve tescil edilirken, (B) bölümü davalı adına kayıt ve tescil edilmiştir. Karar, temyiz edilmiş ancak yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır.
Detaylı kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5602 sayılı Kanun: Taşınmazların tapusuna dair kanun.
- 6831 sayılı Kanun: Orman kadastrosu ve 2/B çalışm
20. Hukuk Dairesi         2015/11766 E.  ,  2017/1639 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit edildiğini, oysa ki bu yerin çalılık ve fundalıktan açılma bir yer olup Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunduğunu, davalının taşınmazda zilyetliğinin oluşmadığını ileri sürerek, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile dava konusu ... ili, Merkez ilçesi, ... köyü, ... ada ... parselin fen bilirkişisinin 05/05/2015 havale tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 928,42 m2 yüzölçümündeki yerin öncesinin orman olması sebebiyle yapılan tespitin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline; (B) harfi ile gösterilen 591,86 m2 yüzölçümündeki yerin ise tespit gibi davalı adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili ve davalı vekili tarafından aleyhlerine olan bölüme ilişkin temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, bir aylık yasal sürede açılan kadastro tespitine itiraz davasıdır.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1953 yılında 5602 sayılı Kanun uyarınca tapulama çalışmaları yapılmıştır. 2011 yılında ise 6831 sayılı Kanun uyarınca orman kadastrosu ve 2/B çalışmalarına başlanmış ve çalışmalar 18/07/2013 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. 2014 yılında ise 3402 sayılı Kanun uyarınca arazi kadastrosu yapılmış olup 31/12/2014-29/01/2015 tarihleri arasında ilan edilmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın (B) bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün ise orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
    Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
    28/02/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.