9. Hukuk Dairesi 2013/7475 E. , 2015/466 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini ücret alacakları ödenmediği gerekçesiyle İş Kanun 24.maddesi uyarınca feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile maaş, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu yönünden yıllık izin ücreti, işçinin veya gemiadamının, kullandırılmayan izin günleri toplamının fesih tarihindeki günlük çıplak brüt ücret ile çarpımı suretiyle brüt olarak hesaplanır. Ancak 5953 sayılı Basın İş Kanunu’nun 21. ve 29. maddelerine göre gazetecinin yıllık izin ücreti, iznin hak edildiği yıldaki çıplak brüt ücret üzerinden ve iki kat olarak hesaplanmalıdır.
Yıllık izin ücreti, fesihle birlikte ücret alacağına dönüştüğünden tazminat niteliğinde bir alacak değildir. Bu sebeple, mülga 506 sayılı Yasanın 77. maddesi ve 5510 sayılı Yasanın 80. maddesindeki istisnalar arasında da sayılmadığından sigorta primi kesintisi ile gelir vergisi ve damga vergisi kesintisine tâbidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 5953 sayılı Basın İş Kanunu kapsamında çalışanların yıllık izin ücreti alacaklarından da aynı kesintiler yapılır. Ancak 4490 sayılı Yasanın 12/5 maddesi uyarınca Türk Gemi Siciline kayıtlı gemilerde çalışan gemiadamlarının yıllık izin ücreti ve diğer ücret alacaklarından gelir vergisi kesintisi yapılmaz.
Kural olarak, yıllık izin ücreti ve diğer işçilik alacakları brüt tutardan hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Ancak davacı net tutardan hüküm kurulmasını istemiş ise talep aşılamayacağından net tutar üzerinden hüküm kurulmalıdır.
4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 5953 sayılı Basın İş Kanunu yönünden çıplak brüt ücret üzerinden hesaplanan sonuç brüt izin ücretinin netleştirilmesi ise, bu tutardan mülga 506 sayılı Yasanın 77. ve 5510 sayılı yasanın 80. maddesi uyarınca % 14 sigorta primi kesintisi, % 1 işsizlik sigortası primi kesintisi, gelir vergisi ve damga vergisi kesilmesi suretiyle yapılmalıdır. Kesintiler yapılırken önce brüt tutardan ayrı ayrı sigorta primi kesintileri ile damga vergisi kesintisi hesaplanır (2012 yılı damga vergisi oranı binde 6,6 iken, 2013 ve 2014 yılları için damga vergisi oranı binde 7,59’dur). Sonra brüt tutardan sadece yapılan sigorta kesintileri (% 15) düşüldüğünde kalan tutar gelir vergisi matrahıdır. Matrah üzerinden gelir vergisi kesintisi hesaplanır. Bundan sonra brüt tutardan, yapılacak tüm kesintiler toplamı düşülerek net yıllık izin ücreti miktarına ulaşılır. Türk Gemi Sicilinde kayıtlı gemilerde çalışan gemiadamlarının net izin ücreti ise, aynı yöntemle fakat gelir vergisi kesintisi yapılmadan hesaplanır.
Somut olayda Mahkemece, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalışan davacının net fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının, 5510 sayılı Yasanın 80. maddesinde öngörülen işsizlik sigortası kesintisi yapılmadan belirlenip hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacının tanık olarak ifade verdiği Bakırköy 16. İş Mahkemesinin 2011/4 esas sayılı dosyasında ”…aylık çalışmamız 45 saatti daha sonra bu saat 250 saate kadar çıkartıldı ancak yaptığımız fazla mesailarin karşılığı bize ödenmedi ancak fazla mesai karşılığı olarak istenildiği takdirde izin kullanılabileceği söyleniyordu ancak izin istediimiz de de sorun çıkartılıyordu” şeklindeki beyanı davacı yönünden ikrar mahiyetinde olduğundan fazla mesai ücret alacağının buna göre hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hesaplanması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.