Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12403
Karar No: 2017/1635
Karar Tarihi: 28.02.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/12403 Esas 2017/1635 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kadastro Mahkemesi'nde görülen dava, 2009 yılında yapılan kadastro sırasında çekişmeli taşınmazların tespiti ve tapuya tescili ile ilgilidir. Davacı, taşınmazların tespiti için dava açmıştır. Mahkeme, çekişmeli taşınmazların tüzel kişilikler tarafından kullanılmadığı, gerçek kişiler tarafından kullanıldığı ve 3402 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca tespit edildiği sonucuna vararak, davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay, mahkemenin usul ve kanuna aykırı karar verdiğine hükmetmiştir. Mahkeme, çekişmeli taşınmazların tespiti için gerekli bilgi ve belgeleri eksik topladığı ve bazı kanun maddelerini ihlal ettiği için karar bozulmuştur. 3402 sayılı Kanun'un 1. maddesi, kadastro hakimlerinin infaza elverişli doğru sicil oluşturmakla görevli olduğunu belirtmektedir. 3402 sayılı Kanun'un 4. maddesi, kadastro tespit işlemleriyle ilgilidir. 3402 sayılı Kanun'un 5. maddesi, çekişmeli taşınmazların malikleri ve niteliklerinin açık olarak tespit edilmesini gerektirir. 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi, kadastro
20. Hukuk Dairesi         2015/12403 E.  ,  2017/1635 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    2009 yılında 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü 104 ada 1 parsel sayılı 34.857, 32 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Mayıs 1992 tarih 2 sıra nolu tapu kaydı uygulanıp ... tarafından kullanıldığı, Kadastro Mahkemesinin 2008/44 Esasında davalı olduğu belirtilerek 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca tespit edilmiştir.
    104 ada 2 ilâ 9 parsel sayılı taşınmazlar senetsizden gerçek kişiler tarafından kullanıldıkları, Kadastro Mahkemesinin 2008/44 Esasında davalı oldukları belirtilerek 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca tespit edilmişlerdir.
    Davacı ... Yönetimi 15.09.2008 tarihli dilekçe ile; dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği taşınmazların ... sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla ... ve ... köyü tüzel kişiliği aleyhine Kadastro Mahkemesinde 2008/44 Esas sayılı davayı açmıştır. Mahkemece 104 ada 1 ilâ 9 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava, 2008/44 Esas sayılı davadan tefrik edilip yukarıdaki esasa kayıt edildikten sonra çekişmeli taşınmazların ... sayılmayan yerlerden oldukları, davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine, 104 ada 1 ilâ 9 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine ve ... kadastrosuna itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre ... kadastrosu yapılmıştır.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Şöyle ki: ... Yönetimi, ... köyü tüzel kişiliği ve ... taraf göstererek dava açtığı halde, mahkemece çekişmeli taşınmazlara ilişkin dava 2008/44 Esas sayılı davadan tefrik edildikten sonra ... ve ... köyü tüzel kişiliğine duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmeden yokluklarında yargılama yapılıp aleyhlerine hüküm kurulmuştur.
    Diğer taraftan, kadastro hakimleri 3402 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca infaza elverişli doğru sicil oluşturmakla görevli oldukları gibi çekişmeli taşınmazlar 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca malik haneleri ve nitelik bölümleri açık olarak tespit edildiklerinden her bir parselin nitelikleri belirlenip malik hanelerinin ayrı ayrı doldurulması gerekirken, infazda duraksama yaratacak şekilde tespit gibi davalılar adlarına tapuya tesciline yönünde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
    Bunlardan ayrı, çekişmeli 104 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin beyanları alınmadan, anılan taşınmazın kim veya kimlerin kullanımında bulunduğu belirlenmeden karar verilmiştir. Yine 104 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ve dava dışı 103 ada 1 sayılı parsele kadastro sırasında uygulanan tescil ilamı yoluyla oluşan Mayıs 1992 tarih 2 sıra nolu tapu kaydı ve dayanağı tescil dosyası ile 103 ada 1 sayılı parselin kadastro tespit tutanağı getirtilip, tapu kaydının 3402 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca kapsamı belirlenmemiş, kayıt miktar fazlası var
    ise miktar fazlası yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmamıştır. Ayrıca, kadastro müdürlüğünden gelen 14.12.2010 tarihli yazı ekindeki belgelerden 104 ada 5 parsel sayılı taşınmazın zilyedi olan ... adına senetsiz ve belgesizden 103.141 m² taşınmazın tespit edildiği anlaşıldığı halde, mahkemece anılan kişi adına tespit edilen taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanakları ve var ise dayanak belgeleri getirtilip incelenmemiş, kadastro tespitlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmamış, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde düzenlenen 40/100 dönüm sınırlamasının aşılıp aşılmadığı tespit edilmemiştir.
    O halde, mahkemece öncelikle ... ve ... köyü tüzel kişiliğine duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek delil ve belgeleri istenmeli, Mayıs 1992 tarih 2 sıra nolu tapu kaydı ve dayanağı tescil dosyası ile 103 ada 1 sayılı parselin kadastro tespit tutanağı bulundukları yerlerden getirtilip daha sonra fen bilirkişi, taraf tanıkları, yerel bilirkişi ve kadastro tespit bilirkişileri huzuruyla taşınmaz başında keşif yapılmalı, yukarıda değinilen tüm eksikler giderilmeli, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca re"sen yapılacak inceleme ve araştırma sonucu çekişmeli taşınmazların gerçek hak sahipleri adlarına tesciline karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi