Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/32499
Karar No: 2018/12023
Karar Tarihi: 16.05.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/32499 Esas 2018/12023 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/32499 E.  ,  2018/12023 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde satış elamanı olarak çalıştığını, iş akdi haklı neden olmaksızın işverence feshedildiğinden bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş akdini kendisinin feshettiğini, alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, yasal süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacı işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 401. maddesinde de, işverenin işçiye sözleşmede veya toplu iş sözleşmesinde belirlenen; sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde ise asgari ücretten az olmamak kaydıyla emsal ücreti ödemekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı aylık ücretinin net 1.600,00 TL olduğunu, maaşın bir kısmının bankaya, kalan kısmının da farklı isimlerle bankaya yatırıldığını, sonradan işverenin bu uygulamadan vazgeçerek maaşın asgari ücret kısmını bankaya , bu miktarı aşan kısmını da makbuz karşılığı elden verdiğini ileri sürmüş, davalı ise son ay ücretin agi dahil 950,00 TL olduğunu savunmuştur.
    Mahkemece, imzasız kıdem tazminatı bordrosunda yazan ücret dikkate alınarak işçinin 1.213,17 TL brüt ücret aldığı kabul edilmiştir. Ne var ki, dosyaya sunulan banka kayıtlarına göre ödemelerde farklılıklar olduğu, Mart 2011 maaşının 14.4.2011-15.4.2011 tarihlerinde maaş açıklamasıyla 1.410,74 TL, Mayıs 2011 maaşının maaş açıklaması ile 15.6.2011-16.6.2011 tarihlerinde 1.500,00 TL olarak yatırıldığı, ancak 2012 Şubat maaşının ve yine son ay 2012 Mayıs maaşının bir önceki yıldan daha az olacak şekilde 950,00 TL olarak yatırıldığı görülmüştür.
    Davalı tanıkları beyanlarında davacının ücretini bilmediklerini ifade ederken, davacı tanıkları davacı gibi maaşın asgari ücret kısmının bankaya, geri kalan kısmının ise elden ya da ikinci bir banka havalesiyle ödendiğini ifade etmişlerdir.
    Sunulan banka kayıtları dikkate alındığında 2011 maaş ödemelerinin 1.500,00 TL olarak gözükürken bir sonraki dönem maaşlarının neredeyse yarı yarıya azaltılarak ödendiği, 2011 yılı maaşlarının 2012 yılı maaşlarından fazla olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacı tanıklarının da davacı iddiasını destekler şekilde maaşın bir kısmının bankaya, kalan kısmının elden verildiğini beyan etmeleri karşısında davacının son ay ücretinin davalı iddiası aksine, net 1.500,00 TL olduğunun kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Buna göre talep edilen alacakların davacının 1.500,00 TL ücret aldığını kabulle hesaplanması gerekir.
    3-Bir diğer uyuşmazlık davacının ulusal bayram genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusundadır.
    Davacı davalıya ait işyerinde resmi ve dini bayramlarda da çalıştığını ileri sürmüş, mahkemece, tanık beyanlarına göre davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle anılan talebin reddine karar verilmiştir.
    Davalı tanıkları "Milli bayramlarda genel tatillerde ve dini bayramlarda şirket kapalıdır." derken, davacı tanıklarından ... "milli bayramlarda ve genel tatillerde çalışırdık," demiş, diğer davacı tanığı ... ise "dini bayramlarda çalışmazdık, ulusal bayram ve genel tatillerde zaman zaman çalışılırdı," şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Mahkemece taraf tanık beyanlarındaki çelişki giderilmeye çalışılmalı, davacı tanıklarının beyanları da somutlaştırılarak söz konusu günlerde çalışma olup olmadığı, çalışma varsa hangi günlerde çalışıldığı tespit edilerek sonuca varılmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi