Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2291
Karar No: 2020/171
Karar Tarihi: 08.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2291 Esas 2020/171 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2291 E.  ,  2020/171 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 20/02/2019 tarih ve 2018/652-2019/101 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kesinleşen kararıyla Royal Marmaris Turizm İşletmeciliği A.Ş"nin 30/12/2002 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında aldığı birleşme kararının yoklukla malul olduğunun tespit edildiğini, birleşme kararı çerçevesinde Royal Marmaris Turizm İşletmeciliği A.Ş"ye ait dava konusu taşınmazın Turcotel A.Ş. tarafından Turktur A.Ş"ye satışının yapıldığını, temelinde geçerli bir birleşme kararı olmayan bu satış işleminin geçersiz olduğunu belirterek, hukuken yok hükmündeki bir karara dayanan tapunun iptali ile dava konusu taşınmazın Royal Marmaris Turizm İşletmeciliği A.Ş. adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafından harcın tamamlanması gerektiğini, davacının dava ehliyetinin olmadığını, derdeslik ve zamanaşımı ilk itirazlarının bulunduğunu belirterek, davanın öncelikle usulden aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda , iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça yeniden adli yardım talebinde bulunduğu, her ne kadar davacı tarafın adli yardım talebinin reddine dair karar kesinleşmişse de davanın değerinin ve nispi harç değerinin yüksek oluşu, aradan geçen süre zarfında döviz kurunda meydana gelme yükselmeler dikkate alınarak davacı tarafın maddi durumunun da kötüleştiği dikkate alınarak talebinin kabulüne karar verilerek davanın esasına geçilmiş ve 6102 sayılı TTK"nın 365. maddesinde, "Anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Kanundaki istisnai hükümler saklıdır." hükmüne ile 370. Maddesinde de yönetim kurulunun temsil yetkisini bir veya birden fazla murahhas üyeye veya en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisi bulunmak şartı ile üçüncü bir kişiye devredebileceği düzenlemeleri karşısında anonim şirketleri açılacak bir davada temsil yetkisi yönetim kurulunda olduğu bu yetkinin kanunda belirlenen hallerde devredilebileceği, somut olayda ise davacının şirketi herhangi bir şekilde temsil yetkisinin bulunmadığı ve huzurdaki davayı açma yetkisinin bulunmadığı, 6102 sayılı Kanunun 553. maddesinde anonim şirketin yönetim kurulu üyelerinin şirket ve şirket alacaklıları ile birlikte şirket pay sahiplerine karşı da kusurları ile sorumlu olduğu gibi 555. maddede de şirket ve şirket pay sahiplerinin şirket zararlarının tazminini yönetim kurulundan isteyebileceği düzenlenmekle, davacı tarafından yönetim kurulunun şirketi zarara uğrattığı iddiası belirtilen hukuki yollara başvurulmaksızın şirketin yönetim ve temsili mahiyetinde davanın açılmasının kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 
    Dava, tapu iptali ve tescili davasıdır. Davacı vekili müvekkilinin dava dışı Royal Marmaris Turizm İşletmeciliği A.Ş’nin hissedarı olduğunu, Royal Marmaris Turizm İşletmeciliği A.Ş"nin 30/12/2002 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan ve şirketin dava dışı Turcotel Turizm A.Ş ile birleşmesini konu edinen kararının İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/353 E.- 2012/80 K sayılı kararı ile yoklukla malul olduğunun tespit edildiğini, kararın kesinleştiğini belirtmiştir. Yokluk ile malul olduğu tespit edilen birleşme kararı akabinde Royal Marmaris Turizm İşletmeciliği A.Ş"ye ait dava konusu taşınmazın Turcotel Turizm A.Ş tarafından davalı Turktur A.Ş"ye satışını yapıldığını, oysa temelinde geçerli bir birleşme kararı olmadığından dava konusu taşınmazın davalıya satışını içeren işleminin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı adına tescil edilmiş bulunan tapunun iptali ile dava konusu taşınmazın Royal Marmaris Turizm İşletmeciliği A.Ş adına tescilini talep etmiş olup mahkemece davacının aktif husumeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Ancak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 14/12/2005 tarih 2005/1-686E.- 2005/728 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere şirket temsilcisi ile iptali istenen işlemi yapanın aynı kişi olması durumunda şirket müdürü olan kişiden kendi eylemi sonucu oluşan zararın giderilmesi için dava açmasının beklenemeyeceği, şirket ortaklarını doğrudan ilgilendiren ve zarara uğramalarına neden olacak durumlarda ortakların münferit olarak dava açılabilecekleri kabul edilmiştir. Somut olayda Royal Marmaris Turizm İşletmeciliği A.Ş. yönetim kurulu eski üyelerinin, dava konusu taşınmazın satışını gerçekleştiren Turcotel A.Ş. yönetim kurulu üyeleriyle aynı kişiler olduğu, dava dışı Royal Marmaris Turizm İşletmeciliği A.Ş.nin %70 pay sahibinin taşınmazın satışını gerçekleştiren Turcotel Turizm A.Ş olduğu, davacının da dava dışı Royal Marmaris Turizm İşletmeciliği A.Ş.nin %30 hissesine sahip olduğu gözetildiğinde, mahkemece anılan HGK kararında da belirtildiği üzere şirketi zarara uğratan işlemin yokluğunu ileri sürecek yetkili yönetim kurulunun toplanıp karar almasının mümkün olmadığı ve belirtilen hukuki yollara başvurmaksızın şirketin yönetim ve temsili mahiyetinde davanın açılmasında hissedar ortak olan davacının menfaatinin bulunduğunun kabulüyle dosyanın esasına girilmesi gerekirken, 6102 sayılı TTK"nın 365. ve 370. maddeleri kapsamında, anonim şirketi temsil yetkisinin yönetim kurulunda olduğu, bu yetkinin kanunda belirlenen hallerde devredilebileceği, eldeki davada ise davacının şirketi herhangi bir şekilde temsil yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi