Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2245
Karar No: 2019/6257
Karar Tarihi: 18.09.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/2245 Esas 2019/6257 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/2245 E.  ,  2019/6257 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle; “Davanın kabulüne, davacının 15/08/2004-02/05/2012 tarihleri arasında davalılara ait evde kesintisiz ve asgari ücretle ev hizmetinde çalıştığının tespitine,” dair verilen karara karşı, davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK"nın 353/1-b maddesinin 1. alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılara ait ev işyerinde hizmet akti ile 15/08/2004-02/05/2012 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP:
    Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde, davacının, davalılara ait villa da hiç bir şekilde çalışmasının olmadığını, davacının eşi..."nun davalıların villasında bekçi olarak çalıştığını, davacının da eşinin çalıştığı dönemde eşini ziyaret amaçlı gelip gittiğini, davacının açmış olduğu dava 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından bu yönüyle açılan davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiği, çalışma olgusunun ispat edilmesi gerektiği ve davalılara ait kayıtlı işyeri bulunmadığından davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    “Davanın kabulüne, Davacının, 15/08/2004-02/05/2012 tarihleri arasında davalılara ait evde kesintisiz ve asgari ücretle ev hizmetinde çalıştığının tespitine,” karar verilmiştir.
    İSTİNAF:
    Davalı Kurum vekili ve davalılar ..., ... vekili tarafından anılan karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    B- BAM KARARI
    Davalılar vekilinin ve davalı Kurum vekilinin istinaf başvurularının HMK"nın 353/1-b maddesinin 1. alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde, davacının, davalılara ait villa da hiç bir şekilde çalışmasının olmadığını, davacının eşi..."nun davalıların villasında bekçi olarak çalıştığını, davacının da eşinin çalıştığı dönemde eşini ziyaret amaçlı gelip gittiğini, davacının açmış olduğu dava 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından bu yönüyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ve kararın bozulması gerektiği savunmuştur.
    Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiği, çalışma olgusunun ispat edilmesi gerektiği ve davalılara ait kayıtlı işyeri bulunmadığından davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca, 01.10.2008 tarihi öncesi isteme ilişkin davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10. ve 01.10.2008 tarihi sonrası isteme ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut davada; davacı, davalılara ait ev işyerinde hizmet akti ile 15/08/2004-02/05/2012 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece bir kısım tanık beyanlarına itibarla, toplanan delilleri hükme esas kılınmak suretiyle “Davacının, 15/08/2004-02/05/2012 tarihleri arasında davalılara ait evde kesintisiz ve asgari ücretle ev hizmetinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Ancak mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
    Mahkemece yapılacak iş; Villa işyerinin sezonluk olup olmadığı, sezon dışında davacı ve davalıların nerede oturdukları hususu araştırılmalı, dinlenen tanıkların muhtarlık dönemleri ve komşu villa sahiplerinin mülkiyet tarihleri ve süresi, resmi olarak belirlenmeli buna ilişkin tapu kayıtları, nüfus ve kaymakamlık kayıtları getirtilmeli, davacının kocası... tarafından açıldığı ileri sürülen hizmet tespit davası dosya içeriği de irdelenip ve çalışma mevcutsa niteliği, süresi de belirlenerek gerekli tüm soruşturma yapılıp, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, temyiz eden davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ve ...’a iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi