MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 19/09/2013 tarihinde davalıların sürücü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın karıştığı kaza sonucu davacıların oğlu Yusuf İslam Altındiş"in vefat ettiğini, murisin ölümü nedeniyle davacıların hem maddi hem manevi olarak zarara uğradıklarını, davalı sürücünün kusurlu olduğunu beyanla, her bir davacı için 5.000,00"er TL olmak üzere 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, her bir davacı için 10.000,00"er TL olmak üzere 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Davacıların maddi tazminat davalarının ıslah talebi doğrultusunda kabulüne, davacı ... için 24.366,48 TL, davacı ... için 23.636,94 TL olmak üzere toplam 48.003,42 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ..."dan kaza tarihi olan 19/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı Neva ... Şirketinden dava tarihi olan 06/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabul kısmen reddine, davacı ... için 7.000,00 TL, davacı ... için 7.000,00 TL olmak üzere toplam 14.000,00 TL manevi tazminatının davalı ..."dan kaza tarihi olan 19/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,karar verilmiş, hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Hüküm tarihinden sonra davalı ... şirketi vekilince 06.04.2015 tarihli "İbraname-makbuz-feragatname" başlıklı belgenin ekli olduğu dilekçe ile davacılarla sulh oldukları bildirilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 313.madde hükmüne göre “(1)Sulh görülmekte olan bir davada, tarafların aralarında ki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2)Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulh kapsamına dahil edilebilir.
(4) Sulh şarta bağlı olarak da yapılabilir.
Madde 314-(1) Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Madde 315-(1) Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
(2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hallerinde sulhun iptali istenebilir.
Mahkemece 15.04.2015 tarihli dilekçe ile sunulan "ibraname" başlıklı belge incelenip değerlendirilerek TBK ve HMK hükümlerine göre bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma şekline göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya geri verilmesine 09/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.