19. Hukuk Dairesi 2016/8136 E. , 2016/15192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mah. Sıf. )
Taraflar arasındaki itirazın iptali-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından duruşmasız, davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen davada davalı vek. Av. ... ile davalı-birleşen davada davacı vek. Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin davalıya muhtelif emtianın satışı ve teslimini gerçekleştirdiğini, ilişkinin ilk dönemlerinde ödemelerin düzenli yapılmasına karşın 67.850,00 TL bedelli faturayı, malı teslim almış olduğu halde iade edip, cari hesap borcunu ödemediğini, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız bir şekilde itiraz ettiğini, takibin itiraz üzerine durduğunu belirterek, takibe yapılan itirazın iptali ile davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı, birleşen davada davacı şirket vekili, davacıya vadesi gelmiş bir borcun bulunmadığını, davalılar ... ve ...’in İmpo Yap.Ltd. Şti.’nin ortakları olduğunu, her iki davalının 2010-2013 tarihleri arasında müvekkiline ait fabrikada müdür olarak çalıştıklarını, ... ve ...’in haksız kazanç elde etmek adına müvekkilinin ihtiyacı yokken bilgisi dışında izinsiz olarak kendi şirketlerinden stok fazlası oluşturarak mal alımında bulunduklarını, müvekkili şirketin ihtiyacı olmaması sebebiyle faturanın iade edildiğini, adı geçen davalıların müvekkili şirkete karşı işledikleri emniyeti suistimal, fenni keşif ve sınai uygulamasına ilişkin ticari sır niteliğindeki bilgi ve belgeleri ifşa etme suçlarıyla Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma başlatıldığını, adı geçenlerin sadece İmpo Yapı’nın piyasadaki en iyi fiyatı veren firma olduğu konusunda müvekkili şirket yetkililerini ikna ettiklerini, kendi kurdukları firmadan mal satın aldıkları gerçeğini gizlediklerini, bilgi ve izin dışında kendi kurdukları şirketle iş yaptıklarını belirterek, davanın reddine, % 20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiş, birleşen davada ise, müvekkilinin uğradığı 10.000,00 TL maddi zararın davalılardan tahsilini, davacının tazminat alacağı ile davalıların haksız olarak oluşturdukları fatura alacaklarının takasını talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve bilirkişi raporlarına göre, davacı şirketin cari hesap alacağından dolayı davalı şirketten alacaklı olduğu, davalı şirketin ise ayrı bir dava açarak davacı şirketin, ... ve ...’in şirketlerine ait fenni keşif ve uygulamalarını haksız olarak kullanmak suretiyle gelir elde ettiklerini iddia ettiği, taraflar dışında davalar arasında bir bağlantı bulunmadığı, ilk dava alacak-borç ilişkisine dayanmışken ikincisinin haksız rekabet ilkeleri kapsamında açıldığı, davacının davalı şirketin 392.574,70 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle birleşen Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/223 esasında kayıtlı dosyanın tefrikine, asıl davanın kabulü ile Sakarya 6. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1429 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı – birleşen davada davalı vekili ve davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Asıl davada alacak faturaya dayalı olup likit nitelikte bulunduğundan davacı yararına İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu talebin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bentte belirtilen nedenle davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00. TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 28/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.