17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10353 Karar No: 2018/4828 Karar Tarihi: 09.05.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10353 Esas 2018/4828 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/10353 E. , 2018/4828 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 22/03/2014 tarihinde davacıların müşterek çocukları olan ..."in motosikleti ile seyir halindeyken davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortalı araç ile çarpıştığını ve ..."ın yaralandığını, pek çok ameliyat geçirip aylarca kıpırdamadan yatmak zorunda kaldığını, halen sakat kalması nedeniyle çalışamadığını ve yardım almadan hiçbir işini yapamadığını, meydana gelen kazada davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak 2.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 8.508,98 TL"ye artırmıştır. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Davanın kısmen kabul kısmen reddine, 8.486,48 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden poliçe teminat limiti dahilinde alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2)Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin 6 ay olduğunun ATK raporuyla saptandığı görülmektedir. Davacının anılan tedavi sürecinde yaptığı tüm giderleri belgeye bağlaması mümkün olmadığı gibi, hayatın olağan akışına göre de davacı taraftan bu yönde bir belgelemenin beklenmesi hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. Tedavi sürecinde yapılması muhtemel yol ve ulaşım giderleri, belgeye bağlanamamış tıbbi malzeme, ilaç vs. giderleri olması kaçınılmazdır. Dosya kapsamında alınan Adli Tıp uzmanı raporu ile; davacının yaralanmasının mahiyetine göre faturalandırılamayan masraflarının 3.000,00 TL olduğu, aktüerya bilirkişi raporuna göre de davalının kusuruna isabet eden kısmının 2.250,00 TL olduğu belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece; davalının adli tıp uzmanı tarafından belirlenen dosya kapsamı ve oluşa uygun kusura isabet eden 2.250,00 TL kaçınılmaz tedavi giderinden davalının sorumlu tutulması gerekirken davacının tedavi giderine ilişkin fatura ve belge ibraz edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 09/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.