10. Hukuk Dairesi 2017/3608 E. , 2019/6253 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Dava, iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle; “ Dava konusu 16/01/2015 tarihinde meydana gelen ve davacının gözünden yaralandığı kazanın iş kazası olduğunun tespitine, ” dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, 20/04/2014 tarihinde davalıya ait ... (... Taşımacılık)’ta işe başladığını, 06/01/2015 tarihinde ev eşyası taşıma işinden sonra kamyon kasası temizlerken gözüne yay parçasının sıçraması neticesinde gözünden yaralandığını ve görme kaybı oluştuğunu, iş kazası olduğu sırada sigortasız olduğunu ve sigortasının daha sonra yapıldığını beyanla dava konusu kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
II- CEVAP:
Davalı vekili; Taşımacılık işinde faaliyet gösterdiğini, davacının, davalıya ait işyerinde 13/02/2015-22/06/2015 tarihleri arasında çalıştığını, davacının 06/01/2015 tarihinde müvekkilinin işçisi olmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili; Kayseri Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Denetmenlerince tanzim edilen 29/01/2016 tarih ve 10 sayılı tahkikat raporunun sonuç kısmında ...’ın, ...’ya ait işyeri ile ilgili iddiaları hakkında İş Mahkemesinde dava açabileceğinin belirtilmesi ve denetmen tarafından sigortalılık tespitinin yapılmasından dolayı ilgilinin maruz kaldığını iddia ettiği iş kazası vakası ile ilgili işlemlerin başlatılmadığını, sigortalıya vaka ile alakalı ödenen herhangi bir geçici iş göremezlik ödeneği bulunmadığını, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince; "Davacının, davalıya ait nakliye işyerinde çalışırken 06/01/2015 tarihinde gözünden yaralanması nedeniyle iş kazası geçirdiğinin tespitine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili; davacının 13/02/2015 ile 22/06/2015 tarihleri arasında çalıştığının, kaza tarihinde çalışmasının olmadığını, davacının gözündeki sağlık probleminin işe girmeden önce mevcut olduğunu, tıbbi tedavi evraklarının ... Üniversitesi Tıp Fakültesinde olup, hastaneden fetirilmesi gerektiğini, tanık ...’nın kazanın tam tarihini veremediğinden kesin ve inandırıcı bir delil olarak değerlendirilemeyeceğinden bahisle davanın reddinin gerektiğini,
Davalı Kurum vekili, İş Kazası tespitinin aynı zamanda hizmet tespiti istemini de içermekte olduğunu yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre fiili çalışmanın araştırılması gerektiği, kamu düzenini ilgilendiren davada resen araştırma yapılması gerektiğini, kurum tarafından davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti veriemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B- BAM KARARI
Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353"üncü maddesinin 1"inci fıkrasının b bendinin 1"inci alt bendi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili; davalının gözündeki sağlık probleminin işe başlamadan önce olduğunu, bunun mahkemece araştırılmadan karar verildiğini, yine davacının işyerinde hangi tarihlerde çalıştığının belirlenemedeğini, mahkemece çalıştığını kabul etmesinin hatalı olduğunu, resmi kayıtlara göre çalışmasının 16/01/2015 olmaması nedeniyle, kararın hukuka aykırı olduğunu ve bozulmasını talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili; Meydana gelen olay nedeniyle talebin yanlızca iş kazası tespitine yönelik olmayıp aynı zamanda hizmet tespitini de içerdiği, fiili çalışmanın varlığının kanıtlanması gerektiği ancak mahkemece davacı yanın işçi olarak çalıştığı yönündeki tespitinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ve kararın bozulmasını talep ediyor.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davaya konu olan ve tespiti istenen "iş kazası" mevzuatımızda 506 sayılı Kanunun 11-a ve 5510 sayılı Kanunun 13. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, her iki kanunda da iş kazası tanımlanmamış, kazanın hangi hal ve durumlarda iş kazası sayılacağı yer ve zaman koşulları ile sınırlandırılarak belirlenmiştir
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 13. maddesinde İş Kazası;
"a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b)İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır." şeklinde belirlenmiştir.
İş kazası nedeniyle sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi öncelikle Kurumun zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğunu kabul etmesine bağlıdır. İş kazası olgusu Kurumca kabul edilmezse somut olayda olduğu gibi sigortalının ya da hak sahiplerinin olayın iş kazası olduğunu dava yolu ile tespit ettirmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında incelemeye konu dava değerlendirildiğinde,meydana geldiği iddia olunan kazaya ilişkin tedavi ve muayene kayıtları ilgili hastaneden celp edilerek irdeleme yapılmalı, toplanan ve toplanacak delillere göre karar verilmelidir.
O hâlde, temyiz eden davalı Kurum ve davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalı ..."ya iadesine, 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.