2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2454 Karar No: 2016/2532
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/2454 Esas 2016/2532 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/2454 E. , 2016/2532 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava ve karşı dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılmış, mahkemece; davacı-karşı davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, kadının davasının reddine, erkeğin davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı kadının akıl hastası olduğu ve kısıtlandığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı erkek tarafından akıl hastalığına dayalı açılmış bir dava yoktur (TMK m. 165). Davacı-karşı davalının hareketleri iradi olmadığından, kendisine kusur yüklenemez. Bu sebeple davalı-karşı davacı erkeğin açtığı davada Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak boşanmaya karar verilemez. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Davacı-karşı davalı kadının reddedilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı erkeğin eşinin tedavisi ile ilgilenmediği ve birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu halde kadının açtığı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-karşı davalı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, kadının davasının kabulü ile boşanmaya (TMK m. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre boşanmanın fer’ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.02.2016(Pzt.)