7. Ceza Dairesi Esas No: 2016/16919 Karar No: 2018/2130
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/16919 Esas 2018/2130 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçu nedeniyle hüküm giymiştir. Mahkeme, sanığın suç işlediği tarihlerin ve iddianamelerin farklı olduğuna dikkat çekerek, diğer benzer suçlardan açılan davalardaki eylemleri ile bu davanın eylemleri arasında hukuki kesinti bulunmadığına karar vermiştir. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun belirttiği yönteme uyulmadığı için hüküm bozulmuştur. Kararda, 5607 sayılı Kanun ve Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi de yer almaktadır.
7. Ceza Dairesi 2016/16919 E. , 2018/2130 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Temyiz incelemesine konu Dairemizin 2016/16919 E. sayılı dosyasında suç tarihinin 03.06.2013, 16.06.2013 ve 25.12.2013, iddianame ... tarihinin ise 06.03.2014 olduğu gözetilerek; Dairemizde aynı gün incelemesi yapılan 2015/13762 Esas sırasına kayıtlı Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/565 E. sayılı dosyasında, suç tarihinin 28.05.2013, iddianame tarihinin ise 05.09.2013 olduğu, yine Dairemizin 2015/4335 E. sayılı Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/445 E. sayılı dosyasında suç tarihinin 18.06.2013, iddianame tarihinin ise 11.07.2013 olduğu anlaşılmakla; Sanığın anılan dosyalardaki eylemleri ile temyiz incelemesine konu dava dosyasındaki 03.06.2013 ve 16.06.2013 tarihli eylemleri arasında hukuki kesinti bulunmadığı, benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 gün ve 2013/7-591 E., 2014/171 K. sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği şekilde, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özelliklerin birlikte değerlendirilmesiyle eylemlerinin TCK.nun 43. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için söz konusu dosyalar birleştirilmek suretiyle yargılama yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Yasanın 8/l. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.03.2018 günü oybirliğiyle karar verildi.