22. Hukuk Dairesi 2015/32148 E. , 2018/12012 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 18.07.2003-19.08.2011 tarihleri arasında davalı nezdinde çalıştığını, 23.07.2004 tarihinde müdür olduğunu ve bu görevi sebebiyle 6 gün çalıştığını, ara dinlenmesi olmadığını beyanla fazla mesai alacağının faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı 23.07.2004 tarihinde vardiya müdür yardımcısı olduğunu, bu görevi sebebi ile haftada 6 gün 8.30-18.30 saatleri arası olmak üzere günde 10 saat çalıştığını, fesihten önceki son 7 ay boyuncada çalışma süresinin 9,5 saate indiğini iddia etmiş, ve tanık beyanları yanında yazılı belgeler de sunarak fazla çalışma yaptığını ispat etmeye çalışmıştır.
Mahkemece, davalı tarafından sunulan meyer kayıtlarına üstünlük tanınarak davacının fazla mesai yapmadığı kabulüyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı tarafından sunulan 2011 Mayıs, 2011 Haziran ve 2011 Temmuz kayıtlarına bakıldığında bu üç ay için ortalama çalışma süresinin 08:30-18.00 saatleri arasında olmak üzere 9,5 saat olduğu, bu kayıt ile davacının fesihten önceki son 7 ay boyunca çalışma süresinin 9,5 saate indiği beyanının birbirini doğruladığı görülmekle; fazla çalışma ücreti hesabında davacı tarafından sunulan yazılı delillere üstünlük tanınarak, yazılı belge sunulan dönem için sadece bu kayıtların, yazılı delil olmayan dönem için de husumet kaydı olmayan ve davacı ile beraber çalışılan sürelerle sınırlı olmak üzere tanık beyanları dikkate alınarak fazla çalışma alacağı hesaplanmalıdır.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peyin alınan temyiz ve karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 16.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.