16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3131 Karar No: 2018/231 Karar Tarihi: 05.02.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3131 Esas 2018/231 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK'nın 314/2, 58/6, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9 maddeleri gereği mahkumiyeti hükmedilmiştir. İstinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve dosyada sanığın gazete ve dergi aboneliğinin mahkumiyet hükmüne dayanak yapılamayacağı belirlenmiştir. Ayrıntılı Bylock kaydının araştırılmaması diğer delillerin suçun sübutu için yeterli olması nedeniyle sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlenmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 58/6, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9.
16. Ceza Dairesi 2017/3131 E. , 2018/231 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 3/1 maddesi yollamasıyla TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9 maddeleri yollamasıyla 58/6, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın gazete ve dergi aboneliğinin mahkumiyet hükmüne dayanak yapılamayacağı belirlenmekle; Ayrıntılı Bylock kaydının araştırılmaması diğer delillerin suçun sübutu için yeterli olması nedeniyle sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.