21. Hukuk Dairesi 2014/1807 E. , 2015/1514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi
Davacı, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine işcilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 1.5.1997-30.3.2008 tarihleri arasında geçen ve Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.5.1997-14.5.2006 tarihleri arasındaki tespit isteminin hak düşürücü süre nedeni ile reddine,15.5.2006-30.9.2006 tarihleri arasında ise davacının davalıya ait işyerinde kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden;davalıya ait 1009543.55 sicil numaralı işyerinden davacı adına 1.5.1997 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin süresi içinde Kurum kayıtlarına intikal ettirildiği,davacı adına Kurum"a 1.5.1997-30.3.2008 tarihleri arasında davalı işyerinden ve farklı işyerlerinden sigortalı hizmet bildiriminde bulunulduğu,davalı şirketin 19.4.1993 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği,bordro tanığı sıfatı ile dinlenen tanıklara ilişkin sigortalı hizmet bildirimlerinin A....Tavukçuluk Hayvancılık San. Ve Tic.A.ş "de 1997-2008 yılları arasında çalışan işçiler arasından bildirildiği,davalı işyerine ait dönem bordrolarının celbedilmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; davacı adına tespit istemine konu dönemde sigortalı çalışma bildiriminde bulunan bütün işyerlerine ait işyeri tescil dosyalarını Kurumdan,ticaret sicil kayıtlarını ise ilgili ticaret sicil müdürlüklerinden celbedip bu işyerleri arasında organik bağ olup olmadığını tespit etmek, aralarında organik bağ mevcut ise işyeri sicil numaraları farklı da olsa bu işyerlerini aynı işyeri olarak kabul edip hak düşürücü süreyi bu hususa göre değerlendirmek, işveren(ler)in Kurum nezdindeki ihtilaf konusu döneme ait dönem bordroları celp edilerek, tespiti istenen dönemde çalışması bulunan bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacı"ya ve davalılardan A... Tavukçuluk Gıda Hayvancılık San.Tic.A.Ş."ne iadesine 29/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.