Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/31069
Karar No: 2016/5644
Karar Tarihi: 09.06.2016

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2013/31069 Esas 2016/5644 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir yağma olayıyla ilgili olarak verilen hükümde yanılgı olduğunu belirtmiştir. Olayın konutun ekletisi niteliğindeki bir yerde gerçekleştiği tespit edilmiştir. Kanunlar arasında mevcut düzenleme nedeniyle sanığa nitelikli yağma yerine normal yağma suçu yöneltmiştir. Tanık ve mağdur beyanlarındaki çelişkilerin giderilmeden etkin pişmanlık hükümleri uygulanmamıştır. Ayrıca Yargıtay'ın bozma kararı ile bağlı olunmadığı ve yeniden değerlendirme yapılacak konular olduğu belirtilmiştir. Kanunlar ise şöyle sıralanmıştır: Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6545) Madde 64, Türk Ceza Kanunu (TCK) (5237) Madde 149, Türk Ceza Kanunu (TCK) (5237) Madde 148, Türk Ceza Kanunu (TCK) (5237) Madde 53.
6. Ceza Dairesi         2013/31069 E.  ,  2016/5644 K.
  • YAĞMA
  • YAĞMA SUÇU BAKIMINDAN ETKİN PİŞMANLIK
  • OLAYIN GERÇEKLEŞTİĞİ YERİN KONUTUN EKLENTİSİ NİTELİĞİNE SAHİP OLMASI
  • TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (6545) Madde 64
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 149
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 148
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 53

"İçtihat Metni"

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Bir yerel mahkeme hükmünün temyizen incelenip, bozulmasına karar verilmesi halinde hüküm ortadan kalkacağından, özel daire ilamında yer alan, suçun sübutuna suç niteliğine vs. yönelen ve "yerinde görülmeyen sair itirazların reddine" şeklindeki ibareler bozma ilamında değinilmeyen kısımları kesin hüküm haline getirmez. Özel daire yaptığı ilk temyiz incelemesinde, yerel mahkemece eylemin nitelendirilmesindeki yanılgıdan söz edip bozma kararı vermesi ve bozma ilamına uyulması ile verilen kararın ikinci temyiz incelemesi sırasında, "Eylemde nitelendirmedeki yanılgıdan" bahsederek hüküm bozulsa ve yeni bir uygulama yapılsa bile, bozma ilamında değinilmeyen kısımların kesin hüküm oluşturduğundan yine de söz edilemez.

Yargıtay"ın özel dairesi tarafından da önceki temyiz incelemesinde yerinde görülerek bozma konusu yapılmayan hususlar, lüzum üzerine hükmün yeniden temyiz incelemesi sırasında bozma konusu yapılabilmelidir. Bu da Yargıtay"ın ilk bozma kararı ile bağlı olmadığını gösterir.

Bu ilkeler ışığında, somut olaya gelince;

Mağdure...’in emniyette 21.06.2006 tarihli ifadesinde özetle, akrabaları olan sanık ...’in kendisinden zorla alt yüzüğünü ve 240-TL parasını aldığını, daha sonra sanığı yüzüğü bir kuyumcuya sattığını öğrendiklerini, 140-TL karşılığında yüzüğün geri satın alındığını beyan ettiği,

Mağdure mahkemede ise, sanığın kendisinden para almadığını, yüzüğü ise olaydan sonra oğlu Kadir’in kuyumcudan alıp getirdiğini, beyan ettiği,

Mağdurenin oğlu olan tanık....."in, Cumhuriyet Savcılığıdaki ifadesinde, olaydan sonra evlerinin bahçesinde kuyumcuya ait yırtılmış bir kartvizit bulduğunu, bu kuyumcuya giderek yüzüğü sorduğunu, kuyumcu ...."ün yüzüğü sanıktan 130-TL ye satın aldığını söylediğini, kendisinin de 140-TL verip yüzüğü geri aldığını,

Tanık mahkemede ise olaydan sonra sanığı kuyumcunun önünde bulduklarını burada sanığın yüzüğü geri iade ettiğini, yüzüğü kuyumcudan geri almadığını, savcılıktaki beyanlarını doğru olmadığını beyan ettiği,

Kuyumcu... ise aşamalarda değişmeyen beyanında, sanığın dükkanına gelerek altın yüzük satmak istediği, tedirgin ve telaşlı bir hali olduğu için satın almadığını, dükkanın önünde bir bayan ve bir erkek şahsın gelerek sanıkla tartışıp yüzüğü istedikleri, bayanın annesinin yüzüğü diyerek sanıktan yüzüğü aldığını ifade ettiği görülmektedir.

Bu ifadeler çerçevesinde;

1- Yağma eyleminin etrafı duvarla çevrili evin avlusunda gerçekleştiği anlaşıldığından; suç tarihi itibariyle olayın gerçekleştiği yerin konutun eklentisi niteliğine sahip olduğu, 6545 sayılı Yasanın 64. maddesi ile yapılan değişiklik öncesi 5237 sayılı TCK"nın 149. maddesinin 1.fıkrasının (d) bendinde yer alan mevcut düzenlemede, "Yol kesmek suretiyle ya da konut veya işyerinde" ibaresine yer verilip ayrıca "eklentiden" bahsedilmemesi nedeniyle, sanığın eylemine uyan 148. madde yerine, suçun nitelikli hali olan 149/1. maddesinin (d) bendi ile de uygulama yapılarak fazla ceza tayin edilmesi,

2- Tanıklar ve mağdurenin beyanlarındaki çelişkiler giderilerek, suça konu altın yüzüğün sanıktan ne şekilde geri alındığı, sanığın bu konudaki iradesinin etkin pişmanlık niteliğine sahip olup olmadığı, duraksamaya yer verilmeyecek şekilde tespit edilmeden; eksik soruşturmayla yetinilip, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,

3- Uygulamaya göre de, TCK"nın 53.maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, bu hususun yeniden değerlendirilmesi lüzumu,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi