11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/13794 Karar No: 2018/11119 Karar Tarihi: 27.12.2018
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13794 Esas 2018/11119 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkemenin kararında, sanığın resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu işlediği iddia edilmiş ancak sanığın savunması ve olayın gerçekleşme şekli nedeniyle bu suçun sabit olmadığı belirtilerek beraat kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğine dikkat çekilmiş ve kararın bu nedenle bozulması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddesi olarak da 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi gösterilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2017/13794 E. , 2018/11119 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Gediz Asliye Ceza Mahkemesinin 05.03.2010 tarihli 2008/258 esas sayılı talimat yazısına istinaden Ümraniye 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, tanık sıfatıyla beyanının alınması için mağdur... adına davetiye çıkarıldığı, sanık ..."un olay tarihinde Ümraniye 2. Asliye Ceza Mahkemesine müracaat ederek kendisini ... olarak tanıttığı, beyanının alınması amacıyla celse açıldığı, kimlik tespiti sırasında memur tarafından sanıktan kimliğini ibraz etmesi istendiğinde sanığın kendisine ait kimliği ibraz etmesiyle gerçek kimliğinin anlaşıldığı ve bu şekilde sanığın resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu işlediğinin iddia olunması, sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek mağdur ..."ın arkadaşı olduğunu, evinin adliyeye yakın olması nedeniyle arkadaşı..."ın kendisine mahkemeden bir davetiye geldiğini ve olayı öğrenmesi için mahkemeye gitmesini istediğini, bunun üzerine mahkeme kalemine giderek numarayı verip olayı sorduğunu, kesinlikle ..."un kimlik bilgilerini kullanarak ifade vermeye çalışmadığını ifade etmesi ve kimlik isteyen memura kendisine ait nüfus cüzdanını ibraz ettiğinin anlaşılması karşısında, olayda sanığın resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma kastı ile hareket ettiğinin sabit olmadığı ve unsurları oluşmayan suçtan beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmaya gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.