8. Hukuk Dairesi 2010/2765 E. , 2010/3566 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ve ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen açılmamış sayılmasına ve kısmen reddine dair... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.10.2008 gün ve 242/321 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, dava dilekçesinde 118 ada 15 sayılı parselin muris Hamit oğlu Mehmet Yılmaz adına kadastro çalışmaları sırasında tespit edilmesi gerekirken davalı ... adına tespit edildiğini, kadastro tutanağının kesinleşmesiyle tapu kaydının oluştuğunu, daha sonra ...tarafından davalı ...’a satıldığını, satışın Borçlar Kanununun 18. maddesi gereğince muvazaalı olduğunu belirterek davalı ... adına bulunan tapu kaydının iptali ile vekil edenleri ile muris Mehmet Yılmaz’ın mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, taşınmazın vekil edeni tarafından muris Mehmet Yılmaz’dan zilyetlik devir sözleşmesiyle satın alındığını, bu nedenle kadastro tespitleri sırasında adına tespit ve tescil edildiğini, 1982 yılından 2004 yılına kadar taşınmazı çekişmesiz olarak kullandığını, murisin asıl amacının satış olduğunu, bu nedenle yapılan tespite olur verdiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... ise, taşınmazın 1982 yılında muris tarafından ...’a satıldığını, kadastro tespitinin ... adına yapıldığını, 08.11.2004 tarihinde ...’den tapuda satın aldığını bildirmiş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı ... tarafından açılan davanın HUMK.nun 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, taşınmazın muris ... tarafından ...’a kadastro tespitinden önce satılmış olması nedeniyle davacı ... tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal gibi kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davası ile kadastrodan sonraki sebep bakımından Borçlar Kanununun 18.maddesine dayalı olarak muvazaa nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
Davacılar vekili her ne kadar kadastrodan sonraki sebep bakımından taşınmazın ... tarafından 08.11.2004 tarihinde davalı ...’a yapılan satışın B.K’nun 18. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptal ve tescil isteğinde bulunmuş ise de, dosyadaki bilgi ve belgeler ile keşifte ve yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarına göre muris Mehmet Yılmaz tarafından taşınmazın 1982 yılında paraya duyduğu ihtiyaç nedeniyle davalı ...’a satıp devrettiği, dosyadaki bilgilerden Mehmet Yılmaz’ın 1997 yılında öldüğü kadastro tespitinin 1998 yılında yapıldığı, satış gerekçe gösterilerek kadastro ekibince tutanağın tutulduğu ve kesinleşmesiyle davalı ... adına tapu kaydının oluştuğu anlaşılmıştır.
Dava konusu, 118 ada 15 sayılı parselin kadastro tespiti 06.05.1998 tarihinde belgesizden yapılmış olup, tutanağın 03.09.1998 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir. Taşınmaz; satış yapıldığı tarihte tapusuz olduğundan muris tarafından ...’ye yapılan satış, devir ve teslimle TMK.nun 763.maddesi gereğince mülkiyetin davalı ...’ye geçtiğinin kabulü gerekir. Muris sağlığında taşınmazı davalı ...’ye sattığına göre 118 ada 15 sayılı parselin artık satışın yapıldığı 1982 tarihinden itibaren tereke malı olmaktan çıktığının kabulü zorunlu bulunmaktadır. Tapusuz taşınmazlar menkul (taşınır) niteliğinde olup satış, devir ve teslimle mülkiyet alıcısına geçmektedir. Öte yandan tapusuz taşınmazlarda muvazaa iddiası ileri sürülmez ve dinlenmez. Taşınmaz hakkındaki kadastro tutanağının 03.09.1998 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydının oluştuğu ve tapulu duruma geldiği açıktır. Kadastrodan önce yapılan satış ve devirle mülkiyet alıcı ...’a geçtiğine ve tereke malı olmaktan çıktığına göre artık ...’nin davalı ...’a yaptığı satışın muvazaalı olup olmadığının dinlenme olanağı da yoktur.
Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında, mahkemenin ... tarafından açılan davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön görülmemektedir.
Davacı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 14,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,15 TL’ nin temyiz eden davacı ...’dan alınmasına 29.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.