Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2007/13-65
Karar No: 2007/84

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/13-65 Esas 2007/84 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalılardan B........ Hastanesi A.Ş. ile 1.2.1998 tarihinde, diğer davalı H......... Özel Sağlık A.Ş. ile de 1.5.1998 tarihinde aylık 1000 USD ücret karşılığında basın danışmanlığı sözleşmesi imzaladıklarını, davalıların haksız olarak sözleşmeleri fesh ettiklerini ileri sürerek her bir davalıdan sözleşme gereğince 12.000 USD'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece her iki davalının da benimsediği sözleşmelerin yine davalılarca fesh edildiği kabul edilmiş, davalılar hükmü bu yönüyle temyiz etmemişlerdir. Bu durumda sözleşmenin davalılarca fesh edildiğinde uyuşmazlık kalmamıştır. Davalılardan H......... Özel Sağlık A.Ş. faaliyetini Bodrum İlçesinde sürdürmekte olup, bu davalının kendi yakınlarında faaliyette bulunan başka bir sağlık kuruluşu ile davacı arasında sözleşme yapıldığı, haklı nedenlerle sözleşmeyi fesh ettiği yönünde bir iddiası yoktur. Hal böyle olunca bu davalının sözleşmede kararlaştırılan cezai şarttan sorumlu tutulmasında teredd
Hukuk Genel Kurulu 2007/13-65 E., 2007/84 K.

Hukuk Genel Kurulu 2007/13-65 E., 2007/84 K.

  • HÜSNÜNİYET KURALLARI
  • VEKALET AKDİNDE VEKİLİN BORÇLARI
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 2 ]
  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 390 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gaziosmanpaşa Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 30.11.2004 gün ve 2003/811-2004/835 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 11.10.2005 gün ve 2005/7639-14971 sayılı ilamı ile,

    (...Davacı, davalılardan B........ Hastanesi A.Ş. ile 1.2.1998 tarihinde,diğer davalı H......... Özel Sağlık A.Ş. ile de 1.5.1998 tarihinde aylık 1000 USD ücret karşılığında basın danışmanlığı sözleşmesi imzaladıklarını, davalıların haksız olarak sözleşmeleri fesh ettiklerini ileri sürerek her bir davalıdan sözleşme gereğince 12.000 USD. nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

    Davalılardan B........ A.Ş, aralarındaki sözleşme gereğince davalının hastanelerinin tanıtım işini üstlendiğini, sır saklama yükümü bulunduğunu, davacının bunlara uymayarak kendileri ile rakip durumda bulunan dava dışı Özel Sağlık A.Ş. ile de sözleşme imzaladığını, sırlarını anılan hastaneye ifşa ettiğini, kendisine olan güvenlerinin kaybolduğunu, haklı nedenlerle sözleşmeyi feshettiklerini savunarak davanın reddini dilemiş; diğer davalı sözleşmeyi kendi adlarına imzalayan şahsın imza yetkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

    Mahkemece, davalılar adına sözleşmeyi imzalayan şahsın imza yetkisinin bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; davacıların temyizi üzerine dairemizce bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda her iki davalının da sözleşmeleri ve sözleşmelerin feshini benimsedikleri ancak anılan sözleşmelerin niteliği itibariyle vekalet sözleşmesi olduğu, davacının davalıdan izin almaksızın davalı hastaneye yakın olan başka bir hastanenin de basın danışmanlığını üstlenmesinin doğru olmadığı, sır saklama yükümüne aykırı hareket ettiği, M.K. 2 ve B.K. 390. maddesine aykırı davrandığı gerekçe göstererek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Davada dayanılan 1.2.1998 tarihli sözleşmenin "Çalışma Şekli ve Şartları" başlıklı bölümünde (sözleşme bir yıllıktır.Her iki tarafta sözleşmeyi bir yıl boyunca her türlü şartta tek taraflı olarak kesinlikle bozamaz. Sözleşmeyi bozan taraf karşı tarafa sözleşmenin bir yıllık tutarını sözleşmeyi bozduğu tarihte ve nakit olarak bir defada ödemek zorundadır. Bu şart her iki taraf içinde geçerlidir) yazılıdır.

    Mahkemece her iki davalının da benimsediği sözleşmelerin yine davalılarca fesh edildiği kabul edilmiş, davalılar hükmü bu yönüyle temyiz etmemişlerdir. Bu durumda sözleşmenin davalılarca fesh edildiğinde uyuşmazlık kalmamıştır.

    Davalılardan H......... Özel Sağlık A.Ş. faaliyetini Bodrum İlçesinde sürdürmekte olup, bu davalının kendi yakınlarında faaliyette bulunan başka bir sağlık kuruluşu ile davacı arasında sözleşme yapıldığı, haklı nedenlerle sözleşmeyi fesh ettiği yönünde bir iddiası yoktur. Hal böyle olunca bu davalının sözleşmede kararlaştırılan cezai şarttan sorumlu tutulmasında tereddüde mahal olmamalıdır. Diğer taraftan davalılardan B........ Turizm İnş.A.Ş. (Gaziosmanpaşa Hastanesi) her ne kadar davacının aynı yörede bulunan rakip firma Özel Ş.... Hastanesinin de basın danışmanlığı görevini üstlendiğini, kendilerinin meslek sırlarını ve çalışma tarzlarını bu firmaya aktardığını savunmuş ise de bu savunmasını ispat edememiştir.

    Davacının cevaba cevap dilekçesindeki "Özel Ş.... Hastanesi ile yaptığım sözleşme davacıyı ilgilendirmez" şeklindeki beyanı da sözleşmenin feshi için haklı neden sayılmaz.

    Hal böyle olunca her iki davalının da sözleşmede kararlaştırılan cezai şarttan sorumlu tutulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, taraflar arasındaki basın danışmanlığı sözleşmesinin davalı tarafından haksız şekilde tek taraflı olarak feshedildiği iddiasına ve sözleşmenin fesihle ilgili hükmüne dayalı alacak istemine ilişkindir.

    Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşme sırasında, davaya bakma görevinin iş mahkemesine mi, yoksa genel mahkemeye mi ait bulunduğu; davayı gören Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu ön sorun olarak görüşülmüş; taraflara yüklenen karşılıklı edimlerin içerik ve kapsamları itibariyle taraflar arasındaki sözleşmenin hizmet sözleşmesi niteliğinde olmadığına, dolayısıyla, görevin Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunduğuna oybirliğiyle karar verilmiş; ön sorun bu şekilde aşıldıktan sonra işin esası incelenmiştir.

    İşin esasının incelenmesinde: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığından, 28.2.2007 günü ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY

    Taraflar arasındaki sözleşmeler (Basın Danışmanlığı Sözleşmesi) hukuken "Vekalet Sözleşmesi" niteliğindedir. Vekillikten çıkarma veya çekilme her zaman mümkündür (B.K.396). Tarafların vekillikten çıkarma veya çekilmeyi bir sözleşme ile ortadan kaldırmaları geçerli değildir. Vekillik sözleşmesinin kapsamı taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ile belirlenmiştir. Vekilin sorumluluğu genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır (B.K.390). Vekilin işçi gibi sorumlu olması, sözleşmeye hizmet sözleşmesi niteliği kazandırmaz.

    Vekillikten çıkarma her zaman mümkün olduğuna göre vekil, fiilen gördüğü işin karşılığını ve uygun olmayan bir zamanda vekillikten çıkarılmışsa bu amaçla yaptığı harcamaları isteyebilir (BK.396/2). Bu nedenle, sözleşmeye konulan cezai şart geçerli değildir.

    Somut olayda, davacı vekillikten çıkarılması nedeniyle sözleşmede belirtilen bir yıllık tutarı (cezai şart) talep etmektedir. Fiilen gördüğü işin karşılığını almış ve uğradığı zarar nedeniyle de herhangi bir talebi yoktur.

    Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnme kararı yerinde oludğundan onanmasına karar verilmesi gerekirken bozulması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi