Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9268
Karar No: 2017/1617
Karar Tarihi: 28.02.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9268 Esas 2017/1617 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/9268 E.  ,  2017/1617 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 10/07/2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılardan ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15/12/2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile Hazine vekili Av. ... geldi, diğer taraftan davalı ... vekili Av. ... ile Orman Yönetimi vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü, ... mevkii ... ada ... parsel sayılı 21993,67 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle, malik sıfatıyla 20 yılı aşkın bir zamandır ... zilyetliğinde bulunmakta ise de ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/1037 sayılı dosyasında dava konusu edildiğinden söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir.
    Davacı ... tarafından, davalılar ... ve arkadaşları, Hazine, Orman Yönetimi ve ... köyü aleyhine 27/03/1986 tarihinde açılan davada, mevkii ve sınırları bildirilen taşınmazın ortak muris Mehmet’ten kaldığı, taksim ile kendilerine düştüğü, zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının mirasçılar yararına oluştuğu iddiasıyla tüm mirasçılar adına tescili istenmiştir. ... çocukları ..., ..., ... mirasçıları ile bunların mirasçılarından ..., ..., ..., ... mirasçıları terekesi mümessili ...tarafından davalı Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği, ... ve ... taraf gösterilerek, tescil davasına konu taşınmazın Temmuz 1969 gün ve 63, 64 ve Şubat 1962 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığından tapu maliki mirasçıları adına tescili istemiyle açtıkları, ... A.Ş."nin tapudan devir suretiyle taşınmazın bir bölümünü satın aldığı iddiasıyla katıldığı davalar birleştirildikten sonra, 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi gereğince kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
    Mahkemece; müdahil davacı ve davacıların davasının reddiyle ... köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm ... ve arkadaşları ile davalı Hazine, Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce bir idari birim sınır gözetilmeden orman serisi bazında 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1981 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ve 1988 ila 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı Kanunlar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
    Dairenin geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen belgelerden, davacılardan ...’nun ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/05/2015 gün ve 2014/594-390 sayılı kararı ile kısıtlandığı ve kendisine vasi olarak oğlu ...’nun atandığı, ancak vasiye eldeki davayı takip için husumet izni verildiğine dair bir kararın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 114. maddesinde “dava ehliyeti” dava şartı olarak benimsenmiştir. Öte yandan, 03.03.1993 tarihli ve 773/82 sayılı Hukuk Genel Kurulu kararında da, dava şartlarının davanın açıldığı tarihten hükmün kurulduğu tarihe kadar varlığını devam ettirmesinin temel kural olduğu açıkça vurgulanmıştır.
    Diğer taraftan, HMK"nın 115/3. maddesi; “Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez” hükmünü içermektedir.
    Hal böyle olunca, hakimin, davanın başında dava şartlarının mevcut olup olmadığını kendiliğinden (re"sen) araştırmak zorunda olması yanında; dava açılırken bulunmayan dava şartlarının yargılama sırasında tamamlanması halinde davanın esasına girerek sonuçlandırması gerekeceği de kabul edilmelidir.
    O halde anılan yasal düzenlemeler ve yargısal uygulamalar ile davada ileri sürülen hukuksal nedenin kamu düzeniyle ilgili bulunması karşısında; davanın, davacılardan ..."na vasi atanan ...’na ihbar edilerek husumet izni alması suretiyle davaya katılımının sağlanması, ondan sonra işin esasının incelenmesi için davacılar vekili ile davalı ... Yönetimi ve Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... Yönetimi ve Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1100,00"er TL vekalet ücretinin davacılar ... ve arkadaşlarından alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılardan Orman Yönetimi, Hazine ve ..."a; Orman Yönetimi, Hazineden ve ..."dan alınarak davacılar ... ve arkadaşlarına verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi