18. Hukuk Dairesi 2015/10325 E. , 2015/14966 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 900 ve 1395 parsel sayılı taşınmazların pilon yeri ve irtifak hakkı kamulaştırma bedelinin tespitiyle pilon yerinin ve irtifak hakkının idare adına kayıt ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-2942 Sayılı Yasa"nın 11. maddesinin (d) bendi gereğince emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmaz ile emsalin karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Bu itibarla dava konusu taşınmazın ve emsalin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin oranı ile bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan oran birbirinden fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişki giderilmelidir. Dosyadaki kayıtlara göre 2012 yılında dava konusu taşınmazların emlak vergisine esas değeri 22,90TL, emsal alınan 6268 parselin değeri ise 34,36 TL"dir. Buna göre emsal taşınmazın dava konusu taşınmazlardan daha değerli olduğu, dolayısıyla en fazla eşdeğer kabul edilerek değerlendirme yapılabileceği, gerekirse tarafların vereceği veya res"en seçilecek başka emsal ile taşınmazın değerlendirilmesi de düşünülmeden, dava konusu taşınmazın emsalden 2.70 kat daha değerli kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde değerlendirme yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
2-Bilirkişi kurulu raporunda emsal olarak incelenen 6828 sayılı parselin Dairenin geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen belediye başkanlığı ve tapu müdürlüğü yazı cevaplarına göre imar parseli, dava konusu taşınmazın ise dava tarihi itibarıyla kadastro parseli olduğu anlaşıldığından; dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırma sonucu bulunan kamulaştırma bedelinden İmar Kanununun 18.maddesinin 2.fıkrası gereğince düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiği düşünülmeden, kamulaştırma bedelini yüksek tespit eden rapora göre karar verilmesi, 3-İrtifak hakkı tesis edilmek amacıyla yapılan kamulaştırma işleminde kamulaştırma bedeli, taşınmazın irtifak hakkı tesisinden önceki ile irtifak hakkı tesis edildikten sonraki değerleri arasındaki farktan ibarettir. Taşınmazın niteliğine göre, Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin 2. fıkrası gereğince, tamamının bir bütün olarak değeri tespit edildikten sonra aynı maddenin son fıkrası uyarınca irtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğünün oran ve tutarının gerekçeleri ile belirtilmesi gerekir. İrtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğü, taşınmazın cinsi, niteliği, kullanım şekli, üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. etkilenip etkilenmediği, irtifak hakkının niteliği, (boru hattı, enerji nakil hattı vs.), kapladığı alan ve yeri, mesafesi ve istikameti dikkate alınarak belirlenir. Taşınmazdan geçen enerji nakil hattının geçtiği yer, binaya mesafesi, binanın enerji nakil hattından etkilenip etkilenmeyeceği ve ne şekilde etkilendiği yerinde yapılacak keşif sonunda bilirkişi kurulundan alınacak denetime elverişli rapor ile tespit edilmelidir. Bu hususlar araştırılıp bina ve yapıların enerji nakil hattından etkilenip etkilenmediği, ne şekilde etkilendiği tespit edilip açıklanmadan dava konusu 900 ve 1395 parsel sayılı taşınmazlardaki bina ve yapılar içinde değer kaybı oluşacağının kabulü ile 900 ve 1395 sayılı parsellerin üstündeki bina ve yapılarla toplam değerleri üzerinden irtifak bedeli hesaplayan bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesi,
4-Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli davalı adına bankaya yatırıldığı ve hükümle birlikte ödenmesine karar verildiğine göre, faizin karar tarihine kadar uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.