Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/8850 Esas 2021/3139 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8850
Karar No: 2021/3139
Karar Tarihi: 29.03.2021

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/8850 Esas 2021/3139 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, taksirle yaralama suçundan beraat etmiştir. Ancak traktörün arka ve tepe lambalarının bulunmadığı, reflektörünün takılı olmadığının tespit edildiği için sanığın üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi ile kusurlu olduğu belirtilmiştir. Dosyada var olan bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi gidermek için yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiği ifade edilerek, mahkumiyet yerine beraat kararı verilmiştir.
TCK'nın 89/1. maddesi ile suçun öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK'nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan \"Basit Yargılama Usulü\" düzenlemesine tabi olacağı ifade edilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile \"kovuşturma evresine geçilmiş\" ibaresinin, aynı bentte yer alan \"basit yargılama usulü\" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiği belirtilmiştir. Bu sebeple, CMK'nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2019/8850 E.  ,  2021/3139 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat

    Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Olay günü saat 19:20 sıralarında gece vakti, aydınlatmanın olmadığı, meskun mahal dışı, 2 şeritli 7.30 metre genişliğinde, tek yönlü, bölünmüş yolda katılan ...’in sevk ve idaresindeki kamyonet ile Altunhisar istikametinden Bor istikametine doğru seyir halinde iken Altınova mevkiine geldiğinde, önünde kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde olan sanık ...’nın sevk ve idaresindeki traktörü solundan geçtiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek sağa yönelip traktöre bağlı 2 adet römorktan ortadakine çarpması sonucunda basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı olayda; sanığın gece vakti aydınlatmanın olmadığı, meskun mahal dışı yolda seyri sırasında trafikteki diğer sürücüler tarafından görünür olmasını sağlayıcı traktörün arka ve tepe lambalarının bulunmadığı, reflektörünün takılı olmadığının tespit edildiği; olaydan hemen sonra tutulan trafik kazası tespit tutanağını hazırlayan ve tanık olarak dinlenen tutanak mümzileri ve katılanın birbiri ile uyumlu beyanlarından da anlaşılacağı üzere; traktörün seyir halinde iken arkasında uyarıcı işaret ve ışık donanımının bulunmadığı, böylelikle sanığın üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi ile kusurlu olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, dosyada var olan bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi gidermek için yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğine ilişkin tebliğname görüşüne iştirak edilmeyerek, sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi;
    2-Bozma ilamına uyulması halinde; sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçu için TCK"nın 89/1. maddesinde öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; ""...kovuşturma evresine geçilmiş..."" ibaresinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK"nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi;
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 29.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.