Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7370
Karar No: 2018/7096
Karar Tarihi: 09.05.2018

Fuhuş - müstehcenlik - suç işlemek amacıyla örgüt kurma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/7370 Esas 2018/7096 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıkların fuhuş, müstehcenlik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından mahkumiyetleri verilmiştir. Ancak, örgüt kurma suçunun unsurları itibariyle oluşmaması sebebiyle sanıkların bu suçtan mahkumiyetleri bozulmuştur. Ayrıca, fuhuş suçunun hangi eylemler ve mağdurlar tarafından işlendiği açıklanmamış ve müstehcenlik suçu için deliller yeterli olmadığı için sanıkların bu suçlardan da mahkumiyetlerinin bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanunlar açısından, TCK'nın 43, 44, 220, 226/3, 226/4 ve 227/6 maddeleri kararda açıklandığı şekilde uygulanmamıştır.
18. Ceza Dairesi         2017/7370 E.  ,  2018/7096 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Fuhuş, müstehcenlik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve hükmolunan ceza miktarı nedeniyle sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteğinin 1412 sayılı CMUK’nın 318/1. maddesi uyarınca reddine karar verilerek dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    A-Sanıklar ... ve ... hakkında fuhuş suçlarından verilen mahkumiyetlerin temyizinde,
    Sanıklara yükletilen fuhuş eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Sanıklara atfedilen fuhuş suçlarının hangi mağdurlar ve eylemler açısından kabul edilerek hüküm kurulduğunun kararda gösterilmesi ve yine bu bağlamda fuhuş suçunun mağdur sayısınca oluşacağı ve farklı zamanlardan birden fazla kez yer temini veya aracılık eylemleri dolayısıyla da TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
    Anlaşıldığından, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    B-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında fuhuş, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma ve sanıklar ..., ... ve ... hakkında müstehcenlik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde,
    1-Sanıklardan ... aleyhine dosya kapsamında tanık ya da mağdur beyanı bulunmaması, sanığa ait tapelerdeki konuşmaların pansiyon müşterilerine fuhuş için yer temini veya fuhuş yapmalarına aracılık amacına yönelik olmayıp, müşterilerin evli olmamalarına rağmen otelde birlikte kalıp kalamayacaklarına dair olması ve bu konuşmalarda da sanık tarafından muhatapların yanlarında kimlikle gelmelerinin istenmesi, pansiyonda kayıtsız müşteri bulunduğuna dair dosya kapsamında idari para cezası, tutanak veya bilgi olmaması ve yapılan arama sonucunda da bu suçun işlendiğini gösterir herhangi bir bulguya rastlanmaması karşısında, sanığın atılı suçu işlediğine dair CMK’nın 230/1-b maddesi gereği yeterli delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmadan hükümlülüğüne karar verilmesi,
    2-TCK"nın 220. maddesinde tanımlanan "örgütün" varlığının kabul edilebilmesi için, hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket etmesi ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunup, "devamlılık" göstermesi gerekir.
    Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek amacı için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Ancak, amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığından, işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün varlığı için, amaç suçları işleme zorunluluğu olmadığı da dikkate alındığında, devamlılığın belirlenmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması zorunludur.
    Somut olayda ise; örgüt lideri olarak kabul edilen sanık ...’ın, suç tarihinde sanık ...’ın eşi, sanıklar Olcay ve Mırela’ya ise işveren konumunda olması, aralarındaki akrabalık ve iş ilişkileriyle tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda örgüt oluşturmak için yeterli kişi bulunmakla beraber, aralarında gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişki ile işbölümü ve suç işleme iradesinde devamlılık saptanamadığından, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma” suçlarının unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeyerek yüklenen suçtan sanıklar ... ve... hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
    3-İkinci fıkradaki bozma nedenine göre; suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma suçundan adı geçen sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin bozulması karşısında, sanıklar hakkında fuhuş suçundan tayin olunan temel cezalarda, suçların örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi nedeniyle TCK"nın 227/6. maddesi uyarınca artırım yapılmasının mümkün olmaması,
    4-Sanıklara atfedilen fuhuş suçlarının hangi mağdurlar ve eylemler açısından kabul edilerek hüküm kurulduğunun kararda gösterilmesi ve yine bu bağlamda fuhuş suçunun mağdur sayısınca oluşacağı ve farklı zamanlardan birden fazla kez yer temini veya aracılık eylemleri dolayısıyla da TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    5-TCK’nın 226/4. maddesindeki “doğal olmayan” kavramının bireylerin cinsel yaşamının içerisinde yeri olmayan, aşağılayıcı veya bütün toplum tarafından da doğal olarak kabul edilmeyen ilişkileri tanımladığı, anal ya da oral yoldan yapılan, eşcinsel veya grup halinde bulunulan cinsel birleşmelere ait görüntülerin veya cisimle yapılan mastürbasyon görüntülerinin tek başına bu kavram içerisinde değerlendirilemeyeceği gözetildiğinde, sanıklar Seher ve Kadir’in işlettiği ... isimli pansiyon ile sanık ...’ın işlettiği ... da yapılan aramalar sonucu ele geçen müstehcen ürünlerin içeriklerine yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılarak, ele geçen müstehcen içerikli CD sayısı ve yukarıdaki açıklamalar da göz önünde tutulup, görüntülerin çocuklara yönelik müstehcen görüntü içermediğinin, şiddet kullanılan, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan bir ilişki çeşidi barındırmadığının tespiti halinde bu görüntülerin ele geçiriliş şekli de değerlendirilerek kişisel amaçlı olarak bulundurulduğunun, ancak çocukların kullanıldığının veya şiddet kullanılan, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan görüntü bulunduğunun tespiti halinde ise sanıkların ilgili düzenlemeler uyarınca cezalandırılması gerektiği dikkate alınmadan, eksik araştırmayla sanıklar...ve...’ın mahkûmiyetine hükmedilmesi,
    6-Kabule göre de:
    a-Örgüt mensubu olmaktan mahkum olan sanıklar hakkında TCK’nın 58/9.maddesinin uygulanmaması,
    b-İçeriğinde hem çocukların kullanıldığı hem de şiddet içerikli ve hayvanlarla girilen cinsel ilişkiye yönelik görüntülerin bulunduğu değerlendirilen müstehcen ürünleri bulundurma suçundan, sanıklar Seher ve Kadir hakkında TCK’nın 44. maddesi gereği daha ağır cezalandırmayı öngören aynı Kanunun 226/3.maddesinin 2. cümlesi uyarınca karar verilmesi gerektiği düşünülmeden anılan Kanunun 226.maddesinin 3. ve 4.fıkralarından ayrı ayrı cezalandırılmaları,
    Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.05.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi