18. Hukuk Dairesi 2015/14737 E. , 2015/14965 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 406 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Aynı kamulaştırma kapsamında, yakın çevreden kamulaştırmaya konu edilen ve Dairemizce incelenerek m² değerleri uygun bulunan Dairemizin 2014/17607 esas ve 2015/15543 karar (Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/591 Esas-2013/276 Karar) ve Dairemizin 2015/12854 esas ve 2015/12928 karar (Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/88 Esas-2012/250 Karar ) sayılı dosyalarında, taşınmazların m² değerleri 05.11.2012 ve 07.03.2011 değerlendirme tarihleri itibariyle 196,58 TL m² ve 179,85 TL m² olarak tespit edilmiş olup mahkemece, Dairemizce daha önce incelenen dosyalarda belirlenen m² değerlerde dikkate alınarak değerlendirme yapılmak üzere bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre de,
2-Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre; Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin, 1. fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin tespiti gerekmektedir.
Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda ve taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar gösterilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın gerçek değeri tespit edilmelidir.
Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası"nın 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır. 2942 sayılı Yasa"nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından 2012 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir.
Hükme esas bilirkişi kurulu raporunda, somut emsal alınan 3.Mıntıka 2632 parsel sayılı taşınmazın 22.12.2003 tarihli satışına ilişkin akit tablosundan, emsal taşınmazın ... tarafından intifa hakkı uhdesinde bırakılmak kaydı ile çıplak mülkiyetinin diğer bir ticari şirkete satıldığı, bu satışın şekli dikkate alındığında çıplak mülkiyet satışının taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı ve satışın ticari amaçlı olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptıklarından sözedilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın yer aldığı ilçede emsal olabilecek özel amacı olmayan arsa satışlarının bulunmadığının düşünülemeyeceği ve değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunun yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmediği gözetilmeden, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla hüküm kurulması,
3-Geri çevirme kararı üzerine dosya içine getirtilen belediye başkanlığı yazılarına ve dava konusu taşınmazın tedavüllü tapu kaydına göre, dava konusu 406 sayılı parselin İmar Yasasının 15 ve 16. maddelerine göre oluşmuş imar parseli olduğu, somut emsal olarak incelenen 2632 sayılı parselin ise kadastral parsel olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2. bentte açıklanan hususlara aykırı şekilde emsal taşınmazın imar parseli olduğunun kabulüyle dava konusu taşınmazdan İmar Yasasının 18.maddesinin 2. fıkrası gereğince düzenleme ortaklık payı düşülerek dava konusu taşınmaza değer belirleyen rapora göre hüküm kurulması,
4-Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen bedelin mahsubu ile bakiye kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin ve mahkemece tespit edilen fark kamulaştırma bedeli davalı adına bankaya yatırıldığı ve hükümle birlikte ödenmesine karar verildiğine göre, faizin karar tarihine kadar uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
5-Kamulaştırma Yasası"nın 4650 sayılı Yasayla değişik 10. maddesinin onbirinci fıkrasına göre kamulaştırması yapılan taşınmaz mal tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir. Dava dilekçesinde davacı idarenin tescil yanında terkin talebi de bulunduğu gözetilmeksizin kamulaştırılan taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesi, ancak terkin ile ilgili bir karar verilmemesi,
6-Kamulaştırma Kanununun 29. maddesinde, kanunun 10. ve 15. maddesine ve bu kanunun gerektirdiği diğer giderlere ilişkin harç ve yargılama masraflarının kamulaştırmayı yapan idarece ödeneceği düzenlenmiş olup, davacı idarenin 6001 sayılı.....nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 12. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu düşünülmeksizin davalıdan karar ve ilam harcı alınmasına hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.