14. Hukuk Dairesi 2015/11592 E. , 2017/3347 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16/12/2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/01/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların ortak miras bırakanı ...’in ... İli, ... İlçesi, ...Köyü 432 parsel, 224 parsel, 406 parsel, 761 parsel, 1005 parsel, 1034 parsel, 1253 parsel, 2051 parsel, 2242 parsel, 2358 parsel, 2123 parsel sayılı taşınmazlar ve tescil bilgileri bilinemeyen 2 traktör ile 1 otomobilin maliki olduğunu, taraflar anlaşamadığından ortaklığın taksim mümkün olmazsa satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı ... duruşmaya katılarak satış istemediğini, mümkünse ifrazını ya da davacının payı ne ise ödenmesini talep etmiştir. Davalı ......, ... ve ... duruşmaya katılarak satış istemediklerini, davanın reddini, 406 parsel üzerindeki kavak ağaçlarının ..., ... ve ... tarafından ekilip büyütüldüğünü beyan etmişlerdir. Davalı ... ise duruşmaya katılarak 2123 parseldeki ve 406 parseldeki kavak ağaçlarının bir kısmının kendisine ait olduğunu, davalı ... ile ...’in kavakları ile kendi kavakları arasında sınır olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, taşınırlar yönünden davanın reddine, taşınmazlar yönünden ise davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
I- Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
II- Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
III- Ortaklığının giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı var ise bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı TMK"nın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı varsa taşınmazın 14.3.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir.
İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakati aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmelidir.
İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK"nın 700. maddesi uyarınca “Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder.”
Somut olaya gelince;
1-Tapu maliklerinden davalı...’in dava dilekçesi tebligatı iade edildikten sonra davalıya herhangi bir tebligat çıkartılmadığı, ayrıca gerekçeli kararda da davalı olarak gösterilmediği anlaşılmakla davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması,
2-Davalı ...’in vasisinin davalı ... olduğu ve her ikisinin de davada taraf olduğu anlaşıldığından, menfaat çatışması nedeniyle ...’e kayyım tayin edilerek yargılama yapılması,
3-Dava konusu 761 parsel sayılı taşınmaz üzerinde..."nın intifa hakkının bulunduğu gözetilerek yukarıdaki ilkelere göre işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; dava konusu 224 ve 432 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarına göre bu taşınmazlarda davanın taraflarının paylarının bulunmadığı, aksine üçüncü kişilerin malik olduğu anlaşılmakla, bu taşınmazlar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi ve 406 parsel yönünden de muhdesat oranlamasının hatalı olduğunun gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.