"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "Alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince 210.000 YTL vekalet ücretinin davalılardan S.. G..... Reklam AŞ."nden tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın da husumet nedeniyle reddine dair verilen 26.4.2005 gün ve 2004/463 E, 2005/209 K. sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili ile davalılar dan S.. G..... Reklam AŞ. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 1.11.2005 gün ve 2005/9611 E, 16246 K. sayılı ilamı ile,
(...Davacı, öğretim görevlisi ve avukat olduğunu, davalı ile aralarındaki sözleşmeye dayanarak davalı şirketin vekili olarak dava dışı Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.ye karşı ihtarname gönderip, tespitler yaptırdığını ve iki ayrı dava açtığını, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini davalı şirketin ve bu şirketin yöneticileri olan diğer davalıların öğretim üyeliğine saldırı teşkil edecek şekilde yönetim kurulu kararı alıp kendisini haksız olarak azlettiklerini ileri sürerek toplam 455.350.000.000 TL. vekalet ücreti alacağının ve 50.000.000.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının davalı şirkete karşı açtığı 2001/891 esas sayılı dava dosyasına gerekli ilgiyi göstermeyip sürüncemede bıraktığını, sonradan açtığı 2001/1167 esas sayılı dava dosyasının da zamansız açılması nedeniyle reddedildiğini, davacının azledilmesinin özensizlik, ihmal ve kendi kusuru gibi haklı nedenlere dayandığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacının davalı şirket vekil olarak açtığı her iki dava dosyasında da özensizliğinin bulunmadığı ve azlin haksız olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle 210.000.000.000 TL vekalet ücretinin davalılardan S.. G..... Reklam A.Ş.den tahsiline, manevi tazminat talebinin feragat nedeniyle, diğer davalılar hakkındaki davanın da husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan S.. G..... ve Reklam hizmetleri A.Ş. Tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Gerek Avukatlık Kanunu hükümleri ve gerekse Borçlar Kanununun 390 ve devamı maddeleri hükümlerine göre, avukat vekalet görevini sadakat ve özen ile ifa etmek zorundadır. Nitekim BK. 390/1 maddesinde vekilin sorumluluğu işçinin sorumluluğu ile eşdeğer tutulmuştur. BK. 321 maddesince de nasıl işçi taahhüt ettiği işi ihtimam ile ifaya mecbur ve kasıt ihmal ve dikkatsizliğinden işverene karşı sorumlu ise vekilde aynı yükümlülük ve sorumluluk altındadır.
Sadakatle ifa ise müvekkilin yararına ve onun arzularına uygun olarak hareket etme başka bir anlatımla işini gördüğü kimsenin menfaat ve iradesine uygun davranma borcunu kapsar.
Avukatlık Kanununun 174. maddesi hükmüne göre avukat haklı bir nedenle azledildiği takdirde ücrete hak kazanamaz. Her ne kadar davacı avukatın davalı vekili olarak İstanbul Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinde 15.6.2001 tarihinde 2001/891 esas sayılı dava dosyası ile açtığı davada özen ve sadakat borcuna aykırı davrandığı kendisinden kaynaklanan nedenlerle davanın sürüncemede bırakıldığı söylenemez ise de aynı mahkemede yine davacı tarafından davalı vekili olarak 4.9.2001 gününde 2001/1167 esas sayılı dava dosyası ile açılan dava mahkemece zamanından önce açılmış olması nedeniyle 9.7.2002 gününde reddedilmiş bunun üzerine de davalı yanca davacı avukat 10.10.2002 gününde azledilmiştir. Nitekim anılan dava dosyası Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle 3.6.2003 gününde kesinleşmiştir.
Davacı 2001/1167 esas sayılı davayı davalının talimatı sonucu açtığını iddia etmiş ise de bu iddiasını yasal delillerle ispat edememiştir. Vekalet akdi güven ilişkisine dayanan akitlerden olup, üstlendiği iş ile ilgili tüm yasal mevzuatı bilmek zorunda olan vekilin zamansız dava açmış olması vekil edenin güven ilişkisini sarsacak hallerden sayılmak lazım gelir. İstanbul Fikri ve Sinai Haklar mahkemesinin 2001/891 Esasında açılan dava, zamansız açılan 2001/1167 esas sayılı dava neticesini beklediği gözetildiğinde davalı yönünden zarar unsuru da gerçekleşmiştir. Bu da azlin haklı olduğunu göstermektedir.
Hal böyle olunca mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı S.. G..... Reklam ve Halkla İlişkiler Hizmetleri AŞ. vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı S.. G..... Reklam ve Halkla İlişkiler Hizmetleri AŞ. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 14.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.