Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2262 Esas 2019/996 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2262
Karar No: 2019/996
Karar Tarihi: 19.02.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2262 Esas 2019/996 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, dava dışı kişinin bankadan kullandığı tarımsal krediye kefil olduğunu ancak yasaya göre kefalet sorumluluğunun sona erdiğini belirterek, davalının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının takip konusu kredi borcundan sorumlu tutulma olanağı bulunmadığını ancak davalı bankanın icra takibinden sonra vazgeçmesi nedeniyle yargılama giderleri ile sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle davanın konusuz kaldığına karar vermiştir. Kararda, davacının tazminat isteminin kabul edildiği ve vekalet ücretine hükmedildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak 5661 sayılı Kanun'un 6. maddesinde Ziraat Bankası'ndan önce çekilen tarımsal kredilere kefil olanların sorumluluğunun yürürlük tarihi olan 12.04.2011 tarihi itibariyle ortadan kalktığı ifade edilmiştir. Ayrıca, davacının vekalet ücretinin hesaplanmasında A.A.Ü.T. esas alınmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2017/2262 E.  ,  2019/996 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, dava dışı ..."nın 16.06.2002 tarihinde davalı bankadan kullandığı tarımsal krediye davacının kefil olduğunu, 5661 sayılı Kanunun 6. maddesinde, Ziraat Bankası"ndan 20.08.2002 tarihinden önce çekilen tarımsal kredilere kefil olanların sorumluluğunun, maddenin yürürlük tarihi olan 12.04.2011 tarihi itibariyle ortadan kaldırılarak, kefillerin kefalet sorumluluğunun sona erdiğini, buna rağmen davalının, davacı aleyhine icra takibi başlattığını iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı kefil hakkında başlatılan icra takibindeki kefaletten 17.02.2015 tarihi itibariyle davalının vazgeçtiğini, davalı bankanın kötü niyetli olmadığını, davacının takip nedeniyle herhangi bir zararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı tarafından bankadan alınan tarımsal krediye kefil olan davacı hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, 5661 sayılı Yasa uyarınca davacının takip konusu kredi borcundan sorumlu tutulma olanağı bulunmadığı, davaya konu icra takibinden davalı bankanın 17.02.2015 tarihli vazgeçme talebi üzerine davacı hakkındaki takibin sona erdirilmesi yönünde karara varıldığı, davacının tazminat isteminin koşullarının oluşmadığı, ancak davalı bankanın, icra takibinden davanın açılmasından sonra vazgeçmesi nedeniyle yargılama giderleri ile sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Mahkemece bozma öncesi kararda davacı yararına tarifedeki miktarın ½ si oranında vekalet ücretine hükmedilmiş,bu hüküm davacı tarafından temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece kurulan yeni hüküm tarihindeki tarifenin ½ sine hükmedilmesi gerekirken tamamına karar verilmesi bozmayı gerektirmiş ise de bu yanlışlığın giderilmesi tek başına yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 4.bendinin çıkartılarak yerine ‘’ davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan vekalet ücretinin ½ sine tekabül eden 1.970,39- TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ‘’ cümlesinin yerleştirilerek hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına,
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bend uyarınca davalı vekilinin 2 nolu bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4.bendinin çıkartılarak yerine ‘’ davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan vekalet ücretinin ½ sine tekabül eden 1.970,39- TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ‘’ cümlesinin yerleştirilerek hükmün değiştirilen bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.