17. Hukuk Dairesi 2015/18867 E. , 2018/4800 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili ile dava dışı ...ve San. Ltd. Şti. arasındaki genel kredi sözleşmesine vaki kefaletinden dolayı davalılardan ... aleyhine 06/02/2013 tarihinde ...7. İcra Müdürlüğü"nün 2013/1454 sayılı dosyası ile haciz yoluna gidildiğini, takip konusu borcun ödenmediğini, borçlunun adresine haciz işlemi için gidildiğinde hacze kabil menkul mal bulunamadığını, borçlu adına taşınmaz kaydının bulunduğunu ve toplam değerlerinin 45.000,00.-TL olduğunu, davalı borçlunun ... Tapu Sicil Müdürlüğünde tapuya kain ... köyü, 1069, 1674 ve 1676 parselde adına kayıtlı taşınmazları 27/12/2012 tarih ve 10630 yevmiye sayılı işlemi ile davalı ve aynı zamanda damadı ..."a devrettiğini, devir işleminin mal kaçırmak suretiyle yapıldığını bildirerek davalılardan ... ile davalı ... arasında ... Tapu Sicil Müdürlüğünün 27/12/2012 tarih ve 10630 yevmiye sayılı satış işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile, bu işleme konu ... köyü, 1069, 1674, 1676 parselde kayıtlı taşınmazlar hakkında ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2014/1454 E. sayılı dosyalarından İ.İ.K."nun 283/1.maddesi gereğince müvekkiline cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
../...
-2-
2015/18867
2018/4800
Davalı ..."nin cevap dilekçesinde; davaya konu parsellerin yakınında kendisine ait tarlaların bulunduğunu, davalı borçlunun tarlayı satacağını duyunca almak istediğini, kendisinin de bu parselleri 30.000,00 TL bedelle satın aldığını bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde; davacının aciz vesikası almadan tasarrufun iptali davası açtığını, davaya konu parsellerin satışının yapılırken 30.000,00 TL bedelin İş Bankası Şubesindeki müvekkilinin hesabından davalı ..."ye ödendiğini, müvekkilinin dava konusu parsellerin yanında ekmiş olduğu başka tarlalar olduğu için kayın babası olan davalıdan bu parselleri bedelini ödeyerek satın aldığını bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece taraflar arasında yapılan satışların gerçek satış olduğu, alacaklıdan mal kaçırmak kastıyla yapılmadığı, davacı tarafın davalılar arasında tasarrufların alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı hususunu ispatlayamadığı sonucuna varılmış davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1- Dava, İİK."nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında
../...
-3-
2015/18867
2018/4800
alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığının incelenmesi, satılan taşınmaz üzerinde, ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabulü gerektiği, bu nedenle oransızlığın belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haiz miktarının da gözönünde tutulması gerektiği, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılması gerektiği, keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda mahkemece davacı tarafın davalılar arasında tasarrufların alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı hususunu ispatlayamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Mahkeme yukarıda açıklanan İİK"nın 277 ve devamı m.d. karar yerinde tartışılmamıştır.
Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2013/ 1454 sayılı takip dosyasından yapılan ilamsız icra takibine dayandığı, icra takibinin dayanağının 02.04.2012 tarihli kredi genel sözleşmesi olduğu, dava konusu satışların kredi genel sözleşmesinin imzalanmasından sonra yapıldığı, dosya içerisinde yer alan 11.02.2013 tarihli haciz tutanağının İİK 105 kapsamında aciz vesikası hükmünde olduğu, İİK 278/1"e göre “ Karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar,”ın bağışlama hükmünde olduğu kabul edilmiş olup, davalı 3. kişi olan ..."ın davalı borçlunun damadı olması, İİK 278/1 hükmünde belirtilen akrabalık ilişkilerine göre borçlu tarafından yapılan bu bağışın İİK"nun 278/1.-280 maddeleri uyarınca iptali gerektiğinden, davanın kabulüne karar verilmesi yerine hatalı değerlendirme ile hiçbir gerekçe göstermeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09.05.2018 günü oybirliği ile karar verildi.