8. Hukuk Dairesi 2010/1055 E. , 2010/3545 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Dereköy Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.12.2009 gün ve 667/678 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 23.6.2008 tarih 2008/2991 Esas, 2008/3483 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş ve altı adet bozma nedeni tek tek yazılarak belirtilmiştir. Mahkeme, bozmaya uymasına rağmen bozma gereklerini yerine getirmeden yeniden hüküm tesis etmiştir.
Özellikle bozma ilamında açıklanan imar-ihyaya muhtaç taşınmazlarda imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirleme yöntemi olarak hava fotoğrafları gösterilmiş ve bu hava fotoğraflarının dava tarihinden geriye doğru 20 – 25 yıl öncesine ait 1/20.000 veya 1/25.000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları olması ve stereoskop aletiyle incelenmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Mahkemece, bozma ilamında açıklanan bu husus zor ve uzun bir iş olarak değerlendirilip bozma gereği yerine getirilmemiştir. Ayrıca, yine bozma ilamında çevre parsellere uygulanan vergi kayıtlarının Özel İdare Müdürlüğünden istenip getirtilmesi ve mahallinde yapılacak keşifte bilirkişiler aracılığıyla uygulanması gereğine işaret edilmesine rağmen bu husus da yeterince araştırılmamıştır. Çevre parsel tutanaklarında tarihleri ve numaraları belirtilen ve 1965 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında uygulanan vergi kayıtlarının titiz bir araştırmayla bulundukları yerden araştırılıp getirtilmemesi suretiyle bozma ilamı gerekleri yerine getirilmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; önceki bozma ilamında belirtildiği gibi dava tarihinden geriye doğru 20 – 25 yıl öncesine ait 1/20.000 veya 1/25.000 ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarını getirtmek, mahallinde yapılacak keşifte hazır bulunacak bilirkişiler aracılığıyla ve stereoskop aletiyle uygulatmak ve taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesine ait sınırlarını belirlemek ve bu suretle zilyet edilip edilmediğini tesbit etmek, imar – ihyaya muhtaç dava konusu taşınmazın imar – ihyasına başlandığı tarihi belirlemek olmalıdır. 20 yıllık kazanma süresi, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren hesaplanmalıdır. Bu tür davalarda şahit ve bilirkişi sözleri yanında teknik imkanlardan da yararlanmalı, hukuka uygun araştırma yapılıp eksiksiz karar verilmelidir. Ayrıca, kadastro çalışmaları sırasında uygulanan vergi kayıtlarının bulunamadığından söz etmek doğru bir yaklaşım değildir. Vergi kayıtlarını uygulayan Kadastro Müdürlüğünden, vergi kayıtlarını tutmakla görevli olan Özel İdare Müdürlüğünden titiz bir biçimde bu kayıtların çıkartılmasını temin etmek mahkemenin görevidir. Getirtilecek komşu taşınmaza ait bu kayıtlar mahallinde yapılacak keşifte uygulanmalı ve taşınmazın niteliği tam olarak belirlenmelidir. Eksik incelemeyle karar verilemez.
Ayrıca, kabul şekline göre de, davacının zilyetliği altında bulunan taşınmazın yüzölçümü fen memuru bilirkişisinin krokili raporuna göre 16.656,43 m2 olarak gösterilmesine rağmen sebebi açıklanmadan 17.500 m2 yerin davacı adına tesciline karar verilmesi doğru değildir. Bu duruma 23.06.2008 tarihli bozma ilamımızda da değinildiği halde bu husus da gözden kaçırılıp yine 17.500 m2’lik yerin tesciline karar verilmiştir. Bu yanlışlığın sebeplerini ve gerekçesini anlamak ve izah etmek mümkün değildir. Hüküm bu haliyle HUMK. nun 388/son maddesinde açıklandığı gibi tereddüt uyandıracak niteliktedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı ve eksik incelemeye dayalı bulunan hükmün HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.