"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "rücuen alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tekirdağ Asliye Hukuk (İş) Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 22.04.2005 gün ve 78-113 sayılı kararın incelenmesi davalı A…
… vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 25.10.2005 gün ve 8325-10931 sayılı ilamı ile; ("...Dava, trafik kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarının 2926 sayılı Kanunun 47 maddesi uyarınca davalılardan müteselsilen tahsiline ilişkin olup, mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda; davalıların murisi ve aynı olayda ölen kusurlu araç sürücüsü A…
……."in tam kusurlu davranışıyla sebep olduğu kazada, kendisiyle birlikte otomobilde bulunan Bağ Kur sigortalısı R…
……"ın da vefat etmesine dayalı olarak, davacı Kurumca hak sahiplerine yapılan masraf, yardım ve bağlanan peşin değerli gelirlerin davalılardan rücuan tazmini istenmekte olup, davalıların murisinin kullandığı ve maliki olduğu özel araçta seyahat eden Bağ Kur sigortalısının taşınması nedeniyle davalıların murisince herhangi bir kazanım (menfaat) elde edilip edilmediği diğer bir anlatımla eylemin "Hatır Taşımacılığı" kapsamında bulunup bulunmadığı araştırılarak, mahkemece olayda hatır taşımacılığı bulunduğu sonucuna varıldığı takdirde Borçlar Kanununun 43. ve 44.maddeleri uyarınca "Hakkaniyet indirimi" yapılıp yapılmayacağı konusunun tartışmasız bırakılmış olması isabetsizdir.
Öte yandan, trafik kazası sonucu ölen tarım Bağ Kur sigortalısının hak sahiplerine bağlanan aylıklarda oluşan artışların, 2926 Sayılı Yasa"nın 47. maddesine dayanılarak rücuan tazmini yoluna gidilemeyeceği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 18.03.1998 Tarih, 183 Esas, 233 Karar sayılı ilamı ve Dairemizin yerleşik içtihatlarında açıkça belirlenmiş olup, aylıklardaki artışlara yönelik istemin; hükmü temyiz etmeyen davalılar nedeniyle davacı Kurum yararına oluşan usuli kazanılmış hak durumu gözetilerek reddine karar verilmesi gereğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı gerekçelerle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı A…
….."nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır...") gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı A…
….. vekili
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacı Kurum, trafik kazasında vefat eden sigortalısı nedeniyle hak sahibi eşine bağladığı gelirlerin peşin değerli tutarı ile cenaze yardımının davalılardan tahsilini istemiş olup, istemin kabulüne karar verilmiştir.
1-Yerel mahkemece, Yüksek Dairenin yukarıda yazılı bozma kararının hatır taşımacılığına dayalı hakkaniyet indirimi yapılmasına ilişkin bozma nedenine uyulmasına,
2-2926 sayılı Kanuna dayalı rücuan tazminat davasında artışlara da hükmedilmiş olmasına ilişkin bozma nedenine ise, kararda artışların hüküm altına alınmamış olduğu ifade edilerek, direnilmesine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 4956 sayılı Kanunun 56/d ve Geçici 3.maddeleri uyarınca 2926 sayılı Kanunun 47.maddesi olup, anılan maddeye dayalı olarak açılmış rücuen tazminat davalarında, bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerlerinin hüküm altına alınması gerektiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; hüküm altına alınan miktarın, bağlanan gelirde, kanun, kararname ve Bakanlar Kurulu kararlarıyla meydana gelen peşin değer artışlarını içerip içermediği noktasında toplanmaktadır.
Peşin sermaye değeri; Kurumca, Kanunun ilgili maddelerinde belirtilen giderlerin yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca belirlenen iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarını ifade etmektedir.
Sigortalı veya hak sahiplerine bağlanan gelir ya da aylıklar, çeşitli devrelerde; kanun, kararname ve Bakanlar Kurulu kararlarıyla artışa tabi tutulmakta olup, bu artışların ek peşin sermaye değeri oluşturacağında kuşku bulunmamaktadır. Bu artışın, her ay, bir önceki aya göre Devlet istatistik Enstitüsü (Türkiye İstatistik Kurumu) tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyat indeksindeki değişim oranları kadar olacağı karara bağlanmıştır.
Dosya kapsamında bulunan 12.11.2002 günlü Kurum yazısında yer verilen hak sahibi bilgilerinde; bağlanan gelirin ilk peşin değer tutarının yanında ek peşin değerlerinin de belirtildiği, mahkemece bildirilen peşin ve ek peşin değer tutarlarının tamamının hüküm altına alınmış olduğu görülmektedir.
Mahkemece yapılacak iş, belirtilen kurum yazısında yer alan ilk peşin değer tutarı dikkate alınarak, yapılacak değerlendirme ile hüküm kurmaktan ibarettir.
Yukarıda açıklanan maddi ve yasal olgular ve bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin;
1-(1) numaralı bentte gösterilen bozma nedenine yerel mahkemece uyularak verilen karar, bu yönüyle yeni hüküm niteliğinde bulunmakla, anılan hususa yönelik temyiz itirazlarının incelenebilmesi için dosyanın Yüksek 10.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-(2) numaralı bentte gösterilen bozma nedenine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine 07.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.