14. Hukuk Dairesi 2015/18351 E. , 2017/3326 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından 16/11/2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine davanın kabulüne dair verilen 20/12/2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ..., ..., ..., ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı olup, hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir.
... tarafından imzalanan dava dilekçesi ile davacı ..., babası mirasbırakan ...’in 02.09.2011 tarihinde öldüğünü, geride mirasçı olarak mirasbırakanın eşi ... ve çocukları ..., ..., ... ve kendisinin kaldığını, mirasbırakanın yüklü miktarda borcunun olduğunu, kendisinin, annesinin ve kardeşlerinin mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini, mirasın reddine ilişkin istemlerinin kabul edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, ..., ..., ..., ... temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 119/h uyarınca, dava dilekçesinde, davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzasının bulunması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 119/2 uyarınca imzanın eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 71 vd. hükümleri uyarınca, hukukumuzda dava ehliyeti bulunan herkes, davasını kendisi veya tayin ettiği vekil (avukat) aracılığıyla açabilir ve takip edebilir.
Somut olayda, sadece davacı ... tarafından imzalanmış dava dilekçesi ile dava açılmıştır. Davacı ..., 6100 sayılı Kanun madde 71 vd. hükümlerine göre ..., ..., ... ve ...’e vekaleten dava açamaz. Bu durumda, sadece ... açısından usulüne uygun açılmış bir dava vardır.
Öte yandan, 1994 doğumlu ... ve 1996 doğumlu ...’in karar tarihinden sonra reşit oldukları dikkate alınarak davaya muvafakatleri olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 24.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.