Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... İlçesi, ...Köyü 179 ada 20 parsel sayılı 787,09 metrakare yüzölçümündeki taşınmaz Hazine adına, 179 ada 21 parsel sayılı 14.640,67 metrakare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazların bir bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 179 ada 21 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 6.696,981 metrekarelik kısmının arsa vasfıyla davacı adına, kalan (B) harfi ile 7.943,689 metrekarelik bölümünün tespit gibi tesciline, 179 ada 20 parselin ise tamamının davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Mahkemece 18.02.2016 tarihli ek karar ile davalı ..."in temyiz talebinin süresinde olmadığından reddine karar verilmiş; ek karar da, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- ...’in temyiz itirazları yönüyle; Mahkeme kararının 28.01.2016 tarihinde usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edildiği, temyizin yapıldığı 15.02.2016 tarih itibarıyla 15 günlük temyiz süresinin geçirildiği anlaşılmakla, mahkemenin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, 2- Hazinenin 179 ada 20 parsel hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece taşınmaz üzerinde davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar davacının yol kenarında bulunan taşınmaz üzerine çayocağı yaparak kullandığını belirtmişlerse de ziraat bilirkişisi tarafından verilen rapor ve ekindeki fotoğraflarda taşınmazın taşlık-kayalık yapıda olduğu, herhangi bir imar-ihyanın bulunmadığı belirtilmiştir. İmar-ihya edilmeyen taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığı gibi, baraka niteliğinde bulunan yapının çay ocağı olarak kullanılması da ekonomik amaca uygun kullanım olarak değerlendirilemez. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.