Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu şirketin, satış ilanı tebligatı usulsüzlüğü ve sair iddialar ile 09.05.2011 tarihli ihalenin feshi talebi ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece, 27.12.2010 tarihli ihalede, taşınmazların davaya konu ihaleden daha yüksek bedel ile alacaklı bankaya ihale olunduğu, ihalenin feshi üzerine aynı taşınmazları daha ucuz fiyatla alacaklının satın almasının ihaleye fesat karıştırılması niteliğinde olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olaya bakıldığında, 27/12/2010 tarihinde gerçekleştirilen ihalede alacaklı Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.nin, E.M. A.Mah. . ada....parsel B blok .... nolu taşınmazı 55.200,00 TL, yine aynı yer 4 nolu taşınmazı ise 59.200,00 TL pey sürerek alacağına mahsuben aldığı görülmüştür. Elazığ 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/2 Esas 2011/135 Karar sayılı ve 22.02.2011 tarihli ilamı ile, icra dairesince taşınmazın şartnamede menkul olarak gösterilmesi, askı ilan tutanağının düzenlenmemesi ve ihale bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin % 40"ını ve masrafları karşılamadığı gerekçesi ile ihalenin feshedildiği, daha sonra yapılan 09.05.2011 tarihli ikinci açık artırmada 4 nolu taşınmazın 58.850,00 TL ile alıcı O.S."ya, 10 no"lu taşınmazın ise 54.700,00 TL" ye alacaklı bankaya ihale edildiği anlaşılmıştır.Buna göre her iki ihale bedeli arasında önemli bir fark bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda ihale alıcısına atfedilemeyecek nedenlerle feshedilen ilk ihale bedelinin az bir miktar altında bedelle ihalenin yapılmış olmasının, fesat olarak kabulü mümkün değildir. Bir diğer anlatımla Elazığ 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/2 Esas 2011/135 Karar sayılı ve 22.02.2011 tarihli ilamının gerekçesine göre 27.12.2010 tarihli ihalenin feshinde alacaklı bankanın herhangi bir kusurunun olmadığı anlaşılmış olup, ayrı satış kararı ile yeni baştan yapılan ihalede, alacaklının önceki ihalede ileri sürmüş olduğu pey miktarından bağımsız olarak, ihaleye katılan kişilerin sürdükleri pey miktarına göre taşınmazı daha düşük bir bedelle almasında herhangi bir  usulsüzlük bulunmamaktadır.
O halde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.nin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.