18. Hukuk Dairesi 2015/13944 E. , 2015/14895 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca,... İlçesi ... 130 ada 9, 148 ve 968 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak,
1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığından; bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmaz hakkında sulu ya da kuru arazi olarak bir belirleme yapmadan sulu olarak değerlendirilmiş ise de; sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden (taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki bir dereden sulanıp sulanmadığı), sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompalama veya damla sulama yöntemi ile yapılan bir sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden ve sulama kaynağı, suyun her mevsim yeterli olup olmadığı açıklanmadan taşınmazın sulu veya sulanabilir tarım arazisi olarak kabul edilmesi ve bu yönde düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
Kabule göre:
2-Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca arazilerde değerlendirme, taşınmaz malın değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği yıllık net gelire göre yapılır. Birden çok ürün yetiştirilebilen yörelerde gerçek değere ulaşılabilmesi için tek ürünle yetinilmeyerek çevrede ekilmesi mutat olan ürünler dikkate alınır. Net gelirin hesaplanmasında münavebeye alınan ürünlerin dekar başına ortalama verimi ve ayrıntılı üretim giderleri ile kg başına ortalama satış fiyatlarının değerlendirme yılına ilişkin ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğünden getirtilecek listelerde yazılı verilere uygun olması gerekir.
Buna göre mahkemece, dava konusu 968 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yörede ekilmesi mutat olup münavebeye alınacak ürünlerin 2009 yılı ... İlçe verileri ve ...İl verilerine göre yılllık ortalama net gelirleri; biber için 1.256,8,TL fasülye için 845,8 TL ve kavun için 1.019,430 TL bulunması gerekirken buna uygun olmayarak hesaplanan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
3-Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre; iklim koşulları, arazinin topografik yapısı ve bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb.) gözönünde tutulduğunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan, ülkemizin değişik yörelerindeki (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde kapitalizasyon faiz oranı % 5 olarak kabul edilmekte olup bilirkişi kurulu raporunda dava konusu 968 parsel sayılı taşınmaz sulu tarım arazi olarak kabul edildiğine göre %5 kapital faiz uygulanmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekirken bu oranın % 4 olarak kabulü,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.