4. Ceza Dairesi 2017/1804 E. , 2020/15301 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ve CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen müşteki ..."a davaya katılmak isteyip istemediği sorulmamış ise de, temyiz dilekçesinin içeriği karşısında, CMK"nın 237/2. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak müştekinin katılan olarak kabulüne karar verilerek ve sanıklar müdafiinin temyiz davası isteğinin vekalet ücretine hasredildiği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında tehdit suçlarından kurulan beraat hükümlerinin temyiz incelenmesinde;
Tehdit suçlarından verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik katılan ... Arslan"ın temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına, CMK"nın 324/1, 327/2 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddeleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ..., ..., ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen karardan tebliğnameye uygun olarak "karar tarihinde yürürlükte olan 2014 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5 madde ve fıkrası uyarınca 1500 TL maktu vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanıklar ..., ..., ..., ..."na verilmesine" cümlesinin eklenmesi biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise;
1-Sanık ..."ın aşamalarda, müştekileri tehdit etmediğini savunması ve tanık ..."ın kovuşturmada, sanığın "öldürürüm" şeklinde tehdit ettiğini duymadığını beyan etmesi karşısında, sanık savunması ve tanık beyanın neden itibar edilmediği, müştekilerin aşamalardaki beyanlarına neden üstünlük tanındığı yeterince açıklanıp tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sanık ..."ın tehdit suçunun oluştuğunun kabulü halinde ise ;
a-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b-Uzlaşmanın sağlanamaması halinde ise;
aa-Sanığa yükletilen tehdit suçundan temel ceza alt sınırdan belirlenmesine karşın, erteleme nedeniyle TCK"nın 51/3. maddesi gereğince, denetim süresinin gerekçe gösterilmeksizin 2 yıl olarak uygulanması,
bb-17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ... "ın temyiz nedenleri yerinde görülmekte, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.